https://www.ahmetakgul.com.tr/ Prof. Dr. Ahmet Akgül - Pulmoner Hipertansiyon

Pulmoner hipertansiyon demek, akciğer damarının tansiyonunun yükselmesi demektir. Pulmoner, akciğer demektir.
Normalde bildiğimiz tansiyon hani koldan ölçtüğümüz varya işte o tüm vücudun atar damarlarının tansiyonunu ölçer yani atar damar içindeki kanın basıncını ölçer. Bu kanda oksijen yüksektir yani TEMİZ KAN denen kanı taşır. Bu basınç normal değerin (aşağıda normal değerler anlatılacaktır) üzerinde olunca HİPERTANSİYON denir.

Pulmoner tansiyon veya pulmoner hipertansiyon ise farklıdır çünkü tansiyonu ölçülen damar farklıdır. Bu damar yalnızca akciğere kan götüren ve içinde oksijeni düşük kan taşıyan yani KİRLİ KAN dene kanı taşıyan damardır.

Akciğer damarının tansiyonu ise kola tansiyon cihazı takılarak ölçülmez, damar içine girilip akciğer damarına kateter gönderilir ve oradan ölçüm yapılır veya ekokardiyografi cihazı ile akciğer damarındaki basınç yani tansiyon ölçülür.

İşte bu iki tansiyonu birbiriyle karıştırmamak gerekir.

Normal bilinen tansiyonda (hani koldan ölçtüğümüz) değerler: Büyük basınç 110 ila 140 mmHg (milimetre civa) arasındadır ve büyük tansiyon 140 (veya halk arasında 14) üzerinde olursa hipertansiyon (sistolik hipertansiyon), küçük basınç da 90 (halk arasında 9) üzerinde olursa yine hipertansiyon (diastolik hipertansiyon) denir.

Yine tekrar etmemiz gerekirse koldan ölçtüğümüz tansiyonda büyüğü 14, küçüğü de 9'un üzerinde çıkarsa HİPERTANSİYON denir.

Pulmoner tansiyonun ise değerleri farklıdır. Eğer istirahatte akciğer damarının ortalama basıncı 25 mmHg, egzersiz sonrası da 30 mmHg'nın üzerinde ise PULMONER HİPERTANSİYON denir.

PULMONER HİPERTANSİYON NİYE OLUŞUR?

Eğer akciğer içinde bir hastalık var ve bu durum damarları da tutuyorsa, kalp içinde delik var ve bu delik uzun süre devam ediyorsa... gibi nedenlerle akciğer içindeki kılcal damarlar bozulmaya başlar ve bu damarla bozuldukça içindeki kanın geçtiği boşluk tıkanmaya başlar ve kanın ordan geçmesi artık zorlanır yani damarlar dirençli hale gelir. İşte bu durum uzun süre devam ederse akciğer ana damarında da basınç yükselmeye ve pulmoner hipertansiyon olmaya başlar. 

HANGİ DURUMLARDA PULMONER HİPERTANSİYON GELİŞİR?

Ailede varsa genetik olarak çocuğa geçebilir

Doğuştan kalp hastalığı olanlarda gelişebilir

Atar damarlardan akciğer damarlarına olmaması gereken bir kan akışı varsa (şant, fistül)gelişebilir

Bağ dokusu hastalıkları sırasında gelişebilir

Portal hipertansiyon sırasında gelişebilir

İştah kesici ilaçların kullanımı sırasında gelişebilir

HIV enfeksiyon (AİDS) hastalığında gelişebilir...

PULMONER HİPERTANSİYON OLURSA NE OLUR?

Pulmoner hipertansiyon olduğu zaman PULMONER ARTER basıncı artar ve kalbin sağ tarafından kanın boşalması azalır ve önce kalbin sağ tarafındaki kapak olan TRİKÜSPİT kapakta yetmezlik olur. Hastanın sağ kalbinde yetmezlik gelişmeye başlar ve zamanla karında, bacakta, boyunda şişlikler olmaya başlar.

NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Esas tedavisi ilaçlardır: prostanoidler, endotelin reseptör antagonistleri, fosfodiesteraz-5 inhibitörleri. 

Kalp Hastalıkları ve Tedavileri için ayrıntılı bilgiye ulaşmak için lütfen tıklayınız  

Kalp hastalığı ve "tedavisi yok, bu hastalıkla yaşamaya alış"  denilen hastaların tedavi sonrası yorumlarını okumak için lütfen tıklayınız  

Prof. Dr. Ahmet AKGÜL'ün özgeçmişine ulaşmak için lütfen tıklayınız

İletişim ve Randevu için lütfen tıklayınız   

Yasal Uyarı

Bu sitenin içeriği ziyaretçilerini bilgilendirmeye yönelik hazırlanmış olup sağlıkla ilgili konularda tıbbi teşhis, tedavi veya reçete bilgisi özelliği taşımaz. Site, sağlıkla ilgili tüm konularda en doğru bilginin hastayı muayene eden doktorundan öğrenilebileceğini savunur. Sitedeki bilgiler bu amaçla kullanılmamalıdır. Bu bilgilerin yanlış anlaşılması veya kullanılmasından doğabilecek mağduriyetlerden bu site sorumlu tutulamaz.Bu sitedeki bilgileri kopyalama, nakletme veya diğer kullanımlar kesinlikle yasaktır. Web sitesindeki bilgilerin kullanımı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerine ve site sahibinin iznine bağlıdır. Tüm kullanıcılar yukarıda belirtilen yasal uyarıyı tamamen ve çekincesiz olarak kabul etmiş sayılırlar.