KALP ANEVRİZMASI
Öncelikle Anevrizma yani Baloncuk oluşması konusunda bilgi almak için sayfamızı ziyaret ettiğiniz için teşekkür ederiz. Anevrizma içi kan dolu olan bir organın genişlemesidir. Vücutta içi kan dolu olan organlar KALP ve DAMARLAR dır. Bu sayfada KALP ANEVRİZMALARI anlatılacaktır, DAMAR anevrizmaları ve özellikle AORT DAMARI ANEVRİZMALARI başka sayfamızda açıklanmıştır. O sayfaya ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ
Kalp anevrizması oluşumunu anlamak için önce kısaca kalp krizini anlatalım:
Kalpte bulunan KORONER ATAR DAMARLAR kalp kasının beslenmesini sağlar. Yani kalp kası hücreleri çalışırken gerekli olan ENERJİ ve OKSİJENİ işte bu koroner damarlar içinde taşınan kandan alır. Eğer bu koroner damarlar bir nedenle (nedenlerini anlamak için tıklayınız ) TIKANIRSA o kalp kasının beslenmesi azalır. Beslenmesi azalan kalp kası, efor sırasında daha da çok çalışması gerektiğinden daha da fazla kan ister ama zaten tıkalı olan damardan akan kan da azalmıştır. Bu durumda kalp kasının ihtiyacı olan kan gelmez ve kalp kası ölmeye başlar. İşte bu durumda Hastanın göğsünde büyük bir ağrı başlar ve hasta kalp krizi geçirir. Kalp krizi geçiren hasta ne kadar erken hastaneye gider ve tıkalı damarı ne kadar erken açılırsa, o kadar az KALP KASI HÜCRESİ ölmüş olur.
Hasta, kalp krizi tedavisi gördükten sonra hastaneden taburcu olur. Bu taburculuk aslında hastanın her şeyiyle TAM OLARAK İYİLEŞTİĞİ anlamına gelmez. Kalp geçirdiği kalp krizinin süresi ve şiddeti, tedaviye ulaşma süresi, tıkalı damarın tekrar açılma süresi gibi birbiriyle ilgili nedenlere bağlı olarak KALP KASINDA KALICI HARABİYET olur.
Yukarıdaki gazete haberinin ayrıntıları için RENKLİ yazılan aşağıdaki yazıyı okuyunuz ve sonra konunun anlatımına devam ediniz:
"Sürekli yorgunluk, nefes darlığı, göğüs ağrıları ve çarpıntı hissiyle kendini belli eden kalp anevrizması, kalp krizlerinden birkaç hafta sonra ortaya çıkabilir.
Bununla birlikte hastaların bir kısmı hiçbir rahatsızlık hissetmediği için anevrizmaya erken müdahale edilmemesi hayati tehlikeye neden olabilir.
KALP ANEVRİZMASI AORT ANEVRİZMASI İLE KARIŞTIRILIYOR
Kalp anevrizması aslen kalp dokusunun (miyokard) genişlemesi olmakla birlikte, genellikle “aort” adı verilen ana damarın hemen başlangıç kısmındaki genişlemeler de toplumda “kalp anevrizması” olarak bilinmektedir. Kalp anevrizması, kalbin karıncık kısmında geçirilmiş ağır bir kalp krizi sonrasında o bölgenin kasılamayacak şekilde iyileşmesi ile ortaya çıkan bir sorundur. Aort anevrizması ise kalbin hemen çıkışında yer alan aortdaki genişleme ya da balonlaşmadır.
KALP KRİZİ GEÇİRENLER RİSK ALTINDA
Kalp krizi sonrasında ortaya çıkan kalp anevrizması vakalarının neredeyse tamamında koroner arter hastalığı da görülmektedir. Tanı konulmasında hasta öyküsünün dikkatlice dinlenmesi son derece önemlidir. Birçok hastanın öyküsünde yakın ya da geçmiş bir tarihte geçirilmiş kalp krizi öyküsü vardır. Genellikle kalbin ön yüzünde yer alan büyük damardan geçirilmiş ağır bir kalp krizi sonrasında eğer erken müdahale şansı ya da imkânı olmamış ise o bölgenin kas dokusunun büyük kısmında hasar oluşur. Bu hasar sonucunda kas hücrelerin büyük kısmı öldüğünden iyileşme sürecinde bu bölgenin kasılamayacak şekilde iyileşmesi ile ortaya çıkan balonlaşma, bazı hastalarda çabuk yorulma, nefes darlığı benzeri kalp yetmezliği bulgularına neden olmakla birlikte bazen de herhangi bir bulgu vermeyebilir. Bu nedenle rahatsızlığın ilk tanısı hastanın koroner anjiyografisi ya da ekokardiyografisi sırasında da konabilir.
Bazı vakalarda ise bu kasılamayan balonlaşmış bölgenin içinde pıhtı oluşumu söz konusu olabilir. Kalp krizi sonrası ani ölümlerin bir kısmından bu pıhtıya bağlı gelişen beyin embolisi de sorumludur. Pıhtı tanısında ekokardiyografi önemli yer tutar.
CERRAHİ YÖNTEMLE TEDAVİSİ MÜMKÜN
Kalp anevrizmasının tedavisinde yöntem belirlerken hastanın durumu, kalp krizi sonrasında geçen süre ve rahatsızlığın boyutu iyi değerlendirilmelidir. Hastalığın kesin tedavisi için genellikle cerrahi yönteme başvurulmaktadır. Eğer anevrizma küçük, pıhtı yok, hastada kalp yetmezliği bulgularına yol açmıyor ise tıbbi olarak izlenebilir.
Cerrahi müdahalede ise operasyon sırasında, kasılmayan genişlemiş ve balonlaşmış olan bölge açılarak eğer pıhtı oluşumu varsa öncelikle dikkatli bir şekilde pıhtıların temizlenmesi gerçekleştirildikten sonra kasılabilen bölge sınırından yerleştirilecek bir yama ile balonlaşma küçültülerek kapatılır. Çoğu hastada bu işlemle birlikte koroner bypass operasyonu da gerekir."
Hasta evine gider, hiç şikayeti kalmamıştır ama iç taraflarda durum hiç de öyle değildir. Ölen kalp kası hücreleri artık yoktur ve yerine bağ dokusu hücreleri geçmiştir yani KAS DOKUSU gitmiş, FİBRÖZ BAĞ DOKUSU gelmiştir. Bu yeni doku zaten kas gibi çalışamamakta, içindeki kanın basıncı nedeniyle devamlı dışarı doğru genişlemektedir.
Şimdi sizinle bir yolculuğa çıkalım ve daha önce yaptığımız bir anevrizma ameliyatını resimleri inceleyerek öğrenelim:
1. resimde (yani altta) açık kalp ameliyatı yapıyoruz. Kalbi durdurduk ve avucumuzun içine aldık. Gördüğünüz gibi parmaklarımızın ucunda rengi daha farklı ve size en yakın görünen bir doku var. Normal kalp dokusundan farklı. Elimizin işaret parmağı altında olan bu yapı işte KALP ANEVRİZMASI yani KALP BALONLAŞMASI olan yerdir. Bildiğiniz gibi kalp bir kaastır ve devamlı kasılıp gevşer ama bu anevrizma olan yer kasılmaz ve gevşemez yani bizim aktif olan kalbimize bir YÜK gibi davranır. Bir işe yaramadığı gibi zararı çoktur. içinde pıhtı biriktirir ve zaman zaman vücuda ve beynimize pıhtılar göndererek felçlere neden olur. Aynı zamanda kalp kasıyla uyum içinde olmadığı için kalbin düzenli işleyen elektrik sistemini bozar ve ÇARPINTILARA ve GEREKSİZ KALP ATIMLARINA neden olur.
Madem bu kadar tehlikeli bir doku bu o zaman onu çıkarmak gerekir. işte bu nedenle ameliyatı yapıyoruz.
Resim 2 yani alttaki resimde görüldüğü üzere anevrizma bölgesini kestik ve içine girdik. Görüyorsunuz avuç avuç PIHTI alıyoruz. işte bu pıhtılar orada durduğu sürece hastaya hayati risk vermektedir.
Hastanın kalbinden çıkan pıhtıları alttaki kap içerisinde görüyorsunuz.
Pıhtı ve ölü doku temizlendi ve GERÇEK KALP KASINA ulaşıldı (alttaki resim).
.
Artık kalbi kapatma zamanı. Önce kalbin iç yüzünü steril ve doku ile uyumlu YAMA ile dikiyoruz (alttaki resim).
Daha sonrada kalbin dış yüzünü kapatıyoruz. Kalbin kaslarını kapatmak çok önemli, eğer dikkatli yapılmaz ise kalbin içindeki kan dışarıya çıkıp hastanın hayati riske girmesine neden olabilir. Artık ameliyatımız bitti, kalbi çalıştırıp göğsü kapatarak işleme son veriyoruz (alttaki resim).