Postoperatif enfeksiyonların önlenmesinde aseptik cerrahi tekniklerin uygulanmaya başlamasının ardından en önemli gelişme profilaktik antibiyotik kullanılmaya başlanmasıdır. Klinik calismalarla profilaktik antibiyotik kullaniminin enfeksiyonlari azalttiginin gosterilmesi ve antibiyotik alanindaki gelismelerle günümüzde antibiyotik profilaksisi kalp cerrahisi geçiren tüm hastalarda kullanılmaktadır. Bununla birlikte postoperatif donemde yuzeyel ve derin yara enfeksiyonlari ve diger sistem enfeksiyonlari hala onemli bir sorun olusturmaktadir.
AMELİYAT ÖNCESİ ANTİBİYOTİK KULLANIMI
Ameliyat sonrası enfeksiyonların önlenmesinde aseptik cerrahi tekniklerin uygulanmaya başlamasının ardından en önemli gelişme profilaktik antibiyotik kullanılmaya başlanmasıdır. Bu döneme dek kalp cerrahisindeki cerrahi bölge enfeksiyon oranı %20-30 iken Staphylococcus aureus ile kolonize tüm hastalarda enfeksiyon gelişmekteydi. Kalp cerrahisinde profilaksinin yeri ile ilgili tartışmalar 1960'larin sonuna doğru penisilin veya sefalosporinin preoperatif olarak kullanıldığında enfeksiyon oranında 1/5 azalma sağladığı çeşitli klinik çalışmalarla gösterilene dek surdu. Günümüzde antibiyotik profilaksisi kalp cerrahisi geçiren tüm hastalarda kullanılmaktadır. İdeal profilaktik antibiyotik, kullanım suresi ve zamanlama İdeal bir profilaktik antibiyotiğin özellikleri şunlardır;
Spektrumu muhtemel bakterileri içermelidir
Normal bakteriyel florada çok az değişikliğe neden olmalıdır Başka türleri seçmeden bakteri şayisini azaltmalıdır
Yüksek lokal konsantrasyon sağlamalıdır
Yan etkisi olmamalıdır
Ucuz olmalıdır.
Çeşitli çalışmalarda cerrahi yara enfeksiyonların-dan en sıklıkla sorumlu patojenin staphylococcus türleri olduğu gösterilmiş ve %30-80 gibi oranlar bildirilmiştir. Bu patojenlere etkili bir antibiyotik kullanılarak tüm operasyon boyunca etkin doku konsantrasyonlarının korunması sağlanmalıdır. Beta laktam antibiyotiklerin, çoğunlukla da sefalosporinlerin veya antistafilokokal bir penisilinin intavenöz olarak insizyondan kısa bir süre önce verilmesi ve eğer operasyon 4 saatten uzun sürecekse operasyon sırasında tekrarlanması uygundur. Penisilin alerjisi olan hastalarda vankomisin kullanılabilir.
POSTOPERATİF ENFEKSİYONLAR
Kalp cerrahisi sonrası hastanede kaynaklı enfeksiyon gelişme oranı yaklaşık %12-20 arasındadır. Bu enfeksiyonlar en sik olarak cerrahi insizyonları, solunum sis- temini ve idrar yollarını etkilerken hastanede kalış surelerinin uzamasına, multisistem organ disfonksiyon- larına, mortalite ve maliyette artışa neden olurlar.
RİSK FAKTÖRLERİ
Postoperatif enfeksiyon riskini belirleyen çeşitli faktörler ileri sürülmüş olup bunların bir kısmi hastayla, bir kısmı da operasyonla ve operasyon sonrası gelişen problemlerle ilişkilidir. Sternal yara enfeksiyonu riskini arttıran hastaya ilişkin potansiyel faktörler obezite, diabetes mellitus, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, steroid tedavisi, immünosupresyon, ileri yaş, cerrahi sırasında diğer enfeksiyonların varlığı, burunda Staphylococcus aureus taşıyıcılığı, periferik arter hastalığı, New York Heart Association (NYHA) klas ≥3 olması, renal yetmezlik, hastanın yaşının ve vücut ağırlığının küçük olması olarak bildirilmiştir.