https://www.ahmetakgul.com.tr/ Prof. Dr. Ahmet Akgül - Yara Bakımı

Yara Bakımı

YARA BAKIMI HAKKINDA NELER BİLİYORSUNUZ?


Bacakta geçmeyen, uzun süreden beri rahatsızlık veren yaranız var. Büyük bir umutla tekrar bir sağlık merkezine gittiniz. "Yine mi pansuman yapılacak?" Zaten her yerde yalnızca pansuman yapılıyor yaranıza. Yıllardır düzelmiyor. O nedenle bu soru hep aklınızda "Yine mi pansuman yapılacak?" Pansumanlarla düzelmediğini çok iyi biliyorsunuz.

Yaranın değerlendirilip, nedeninin ortaya çıkarılıp, tedavi edilmesi bir EKİP işidir. Tek bir doktorun veya tek bir uzmanın yapması imkansızdır. Bu nedenle yara multidisipliner yani çok farklı tıp ve sağlık kollarının bir araya gelip değerlendirmesi ve takip etmesi gereken bir süreçtir. Yani yaraya sahip çıkılmalı, her bir doktor hastayı yalnızca diğer doktora göndermemelidir.

 

 

Önemli olan "bu yara neden oldu?" sorusunun cevabı. Daha da önemlisi yaraya neden olan bu nedenin düzeltilmesi.

İşte, yara ekibi (damar radyoloğu, fizyoterapist, psikolog, yara bakım uzmanı, dermatoloji uzmanı, damar cerrahı, ayak bakım uzmanı, enfeksiyon doktoru, diyabet doktoru) bacağınızdaki yaranın niye ortaya çıktığını belirleyip, sizleri çok yönlü tedavi programına almaktalar:

 

  1. Varis, damar tıkanıklığı, diyabet gibi damar hastalıklarını tespit edip, hastanın eş zamanlı olarak damar hastalığı düzeltilmekte

  2. Yaranın nedenine yönelik tedavi sırasında hastanın konforunu artırmak ve yaranın iyileştirilmesine yönelik en modern yara bakımı ve tedavisi başlanmakta

  3. Hastanın yarasının iyileşene kadar olan sürede nasıl önlemler alması gerektiğinin belirlenmesi ve uygulanması

  4. Hastanın zaten uzun süredir yaşadığı depresyon ve kaygıların ortadan kaldırılması

  5. Yaranın vücuda zarar vermesini önlemek için yalnızca yaranın değil tüm vücudun değerlendirip, tedavi edilmesi

  6. Yaraların mikrop kapmasına ve daha da kötüleşmesine yol açan ayak hijyeni ve tırnak bakımının sağlanması

  7. Deri kuruluğu ve neminin ölçülmesi ve deri kuruluğunun yara oluşumundaki etkilerinin belirlenmesi

 

 

Tüm bu işlemelerin yapılması tabii ki bir ekibin ortak ve düzenli çalışması ile ama en önemlisi yaraya sahip çıkmakla mümkün olmaktadır.

Yani, Yaranıza sahip çıkıyoruz!

Yaranıza "Geçmiş olsun" değil, "geçiriyoruz" diyoruz.

Daha önce belki duymadınız ama deride yara oluşumunun en önemli nedeni derideki kurumadır. Acaba hiç baktırdınız mı veya yara tedavisi yaparken bunlara dikkat edildi mi?

 

Yara ve özellikle bacak yarası tedavisi farklıdır. Bacak yarası niye farklı tedavi edilir?

 

Çünkü bacak vücudun ağırlığını taşır ve yer çekimine en fazla maruz kalan uzuv dur. Yani hem vücudun kendi ağırlığı, hem kan hem de lenf sıvısının en çok basınç yaptığı yer bacaktır. Bu nedenle bacak yarasının takip ve tedavisinde yer çekiminin de etkisi göz önüne alınmalıdır.

Bacağında en zayıf yeri ayak bileğidir. Ayak bileğinizi avucunuzla kavrayın ve dikkat edin derinin altında yalnızca kemiği hissedersiniz, halbuki baldır kısmında derinin altında çok güçlü kaslar hissedersiniz. Kasların varlığı o bölgeyi korurken, ayak bileğini koruyan yalnızca deridir. Bu durumda yer çekimi etkisiyle tüm ağırlığı ve basıncıyla lenf ve kan sıvısı bu bölgeyi zorlar ve en ufak bir zaafiyette ilk yara ayak bileğinden başlar. Önce ayak bileğinin iç tarafında sivilce gibi kaşıntılı olarak ortaya çıkar ve daha sonra açılıp büyümeye başlar. Özellikle kan birikimine bağlı oluşan varis yarası ayak bileğinde oluşur.

 

 

Yine kan dolaşımının sorunlu olduğu DVT hastalarında da oluşan yara da ayak bileğinde başlar.

Hem varis yarasında hem de DVT yarasında yaranın etrafı koyu renkli, mor, sert, koyu kahve renkli olur.

Yine sıvının basıncıyla oluşan yaralardan olan LENFÖDEM YARASI da bacağın alt kısmında başlar. Ayak parmakları, parmak araları, ayağın üstü veya ayak bileği en çok tuttuğu yerlerdir.

 

 

Bacakta sıvıların birikmesi ile oluşan bu yaralar yani VARİS YARASI, DVT YARASI ve LENFÖDEM YARASI tedavisinde 2 strateji aynı anda uygulanır:

1- Yarayı İÇTEN tedavi etmek. Biriken sıvıyı (kan,lenf) ortamdan uzaklaştırmak ve tekrar birikmesine engel olmak.

2- Yara DIŞTAN tedavi etmek. Yani yaranın dış taraftan tedavisi ile akıntı, kokusu, mikrobu nu temizleyip, yaraya özel işlemler yapmak.

Burada önemli olan, bu 2 tekniği aynı ayna başlamak yani yarayı hem içten hem de dıştan AYNI ANDA tedaviye başlamak gerekir.

 

Kılcal damar bozukluğu ile giden hastalıklarda da bacak yarası olur. Bunun en sık örnekleri DİYABET ve VASKÜLİT hastalıklarıdır. Fakat bu hastalıklarda yaranın yeri farklıdır. Diyabet hastalarında yara, daha çok ayakta, parmaklarda, ayak tabanında, ayakkabının sıktığı ayak kenarında oluşur. Bu nedenle bu tip yaralara DİYABETİK AYAK denir. Bu hastalar zaten şeker hastası olduklarını bilirler. Yani yaranın nedeni çoğu zaman bilinir ama tedavi edilememiştir çünkü bırakın hastaları doktorların çoğu bile "yaranın tedavi edilemez" olduğunu düşünür. Çünkü kılcal damar hastalıklarının tedavisinin olmadığına inanılır.

 

 

 

Halbuki tescil ettirdiğimiz ve isim hakkını aldığımız Oksiplazma® ile iğne tedavisi, kök hücre tedavisi, Gerontolojik Biyorezonans ile micro elektrik tedavisi, Vacumed® ile vakum tedavisi ve Microplus ile kas aktivasyonu tedavilerimiz ile kılcal damar hastalıkları ve vaskülitlerin tedavisini yapmaktayız.

 

 

Atar damar hastalıklarına bağlı da bacaklarda yaralar oluşmaktadır. Bu yaralarda ayaklarda ve parmaklarda başlayıp yukarı doğru ilerlemektedir. Bu hastalar yara olmadan önce yürümekle bacağın baldırında ağrıları olmakta ve dinlenince geçmekteydi. Zamanla yürüme mesafesi kısalıp, dinlenme süresi arttı ve artık istirahatte bile bacaklarında ağrı oluşmaktaydı. Son olarak da aynı bacağın ayağında ve parmaklarında yaralar oluştu. İşte bu hastaların tedavilerinde de 2 yönlü yaklaşım gerekir:

1- Bacağa damar haritalama yapıp, tıkalı bacak damarı anjio stent veya pıhtı temizleme işlemi ile açılır. Bu işleme uygun değilse ameliyat ile damar düzeltilir.

2- Eş zamanlı olarak yaranın dıştan düzeltilmesi başlanır. Bunun için de tescil ettirdiğimiz ve isim hakkını aldığımız OksiPRP® ile iğne tedavisi, kök hücre tedavisi, Gerontolojik Biyorezonans ile micro elektrik tedavisi, Vacumed® ile vakum tedavisi ve Microplus ile kas aktivasyonu tedavilerimiz ile yaranın tedavisini yapmaktayız.

Tüm yara tedavilerinde o yaraya özel pansuman ve yara örtüleri kullanılır. Akıntılı yaraya ayrı, kokulu yaraya ayrı, kuru ve acı veren yaraya ayrı, enfekte olup mikrop kapmış yaraya ayrı, kanayan yaraya ayrı pansuman teknikleri yapıyoruz.  Ayrıca yaranın durumuna göre OZON veya BASINÇLI OKSİJEN tedavisi de uyguluyoruz.

Yani her yaraya tentürdiyod sürüp kapatmıyoruz. 

 

 

 

 

 


Yara Hastalıkları ve Tedavileri için ayrıntılı bilgiye ulaşmak için lütfen tıklayınız 

Yara hastalığı ve "tedavisi yok, bu hastalıkla yaşamaya alış"  denilen hastaların tedavi sonrası yorumlarını okumak için lütfen tıklayınız 

Prof. Dr. Ahmet AKGÜL'ün özgeçmişine ulaşmak için lütfen tıklayınız

İletişim ve Randevu için lütfen tıklayınız   

Yasal Uyarı

Bu sitenin içeriği ziyaretçilerini bilgilendirmeye yönelik hazırlanmış olup sağlıkla ilgili konularda tıbbi teşhis, tedavi veya reçete bilgisi özelliği taşımaz. Site, sağlıkla ilgili tüm konularda en doğru bilginin hastayı muayene eden doktorundan öğrenilebileceğini savunur. Sitedeki bilgiler bu amaçla kullanılmamalıdır. Bu bilgilerin yanlış anlaşılması veya kullanılmasından doğabilecek mağduriyetlerden bu site sorumlu tutulamaz.Bu sitedeki bilgileri kopyalama, nakletme veya diğer kullanımlar kesinlikle yasaktır. Web sitesindeki bilgilerin kullanımı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerine ve site sahibinin iznine bağlıdır. Tüm kullanıcılar yukarıda belirtilen yasal uyarıyı tamamen ve çekincesiz olarak kabul etmiş sayılırlar.