https://www.ahmetakgul.com.tr/ Prof. Dr. Ahmet Akgül - Hipertansiyon ve Kalp

Hipertansiyon: Küresel Toplum Sağlık Sorunu

‘Yemeklerimiz ilaçlarımızdır, ilaçlarımız yemeklerimizdir’.

Hipokrat MÖ 460-MÖ 370

Kan dolaşımı için damarlardaki gerekli olan kan basıncının normalden fazla olmasına ‘yüksek tansiyon’ veya ‘hipertansiyon’ denir. Sistolik yani kalp kasılırken oluşan kan basıncı, ilk ölçülen, halk arasında ‘büyük tansiyon’ olarak da bilinen değer 140 mmHg ve üzeri, kalp gevşerken yani diyastol sırasında ikinci olarak ölçülen ve ‘küçük tansiyon’ olarak bilinen değer 90 mmHg ve üzeri olması yüksek kan basıncı veya hipertansiyon olarak kabul edilir. Normal kan basıncı değerleri sırasıyla sistolik için en çok 130 mm Hg, diastolik için ise en çok 85 mm Hg olmalıdır, bu değerler normal kan basıncı değerleridir. Sınırda normal değerler (yüksek normal) ise sistolik kan basıncı için 130-139 mm Hg, diastolik kan basıncı için ise 85-89 mm Hg’dır.

Yüksek kan basıncı kalp dışında, beyin, böbrek, göz gibi önemli organ damarlarında hasara yol açarak kalp hastalığı, felç, damarlarda daralma, körlük ve böbrek yetersizliğine yol açar. En sık rastlanılan şikayetler arasında, baş dönmesi, baş ağrısı, kalp ağrısı, kulak çınlaması, nefes darlığı, çift veya bulanık görme, burun kanamaları, düzensiz kalp atışları yer almaktadır. Ancak çoğu kişide hiçbir belirti olmayabilir.

Yüksek kan basıncı vakalarının büyük çoğunluğunda neden belirlenemez. Birden fazla faktör- şeker hastalığı, şişmanlık, sigara, alkol, stres, fazla tuz kullanımı, yetersiz fiziksel aktivite, sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve yaşlanma yol açabilir.
Kişinin kullandığı ilaçların ve bitkisel ürünlerin de yüksek kan basıncına sebep olabileceği unutulmamalıdır.

Yüksek tansiyonla nasıl başa çıkabiliriz?

Tuz tüketimini günde 5 gramın altına indirin.
Kilo kontrolünü sağlayın
Sebze ve meyve tüketimini artırın
Doymuş ve trans yağları içeren gıdalardan uzak durun.
Sigaradan uzak durun
Alkolu azaltın. -erkekler günde iki, kadınlarda ise bir bardaktan fazla alkol tüketmemelidir.
Fziksel olarak aktif olun ve hergün aktif olun.
Stresi azaltın
Tansiyonunuzu düzenli ölçtürün
İlaçlarınızı düzenli kullanın

Yüksek tansiyon her yaşta görülebilir. Birçok kişi hipertansif hastası olduğundan haberi yoktur. Her 5 kadından ve 4 erkekten biri yüksek tansiyon hastasıdır. Şikayet olmaması kan basıncının normal olduğu anlamına gelmediğinden düzenli olarak kan basıncının ölçtürülmesi gereklidir.

Hipertansiyonda Doğru Bilinen Yanlışlar

1. Ailemde yüksek tansiyon hastası yok. O nedenle bende olmaz.

Birinci derece akrabalarınızda yüksek tansiyon olması sizde de olma riskinizi artırabilir. Ancak, yaşam tarzı değişikliklerine uymamanız halinde ailenizde olmamasına rağmen sizde de hastalık gelişebilir. Yüksek kan basıncı gelişimi için ‘kontrol edilebilir’ risk faktörleri şunlardır:

- Aktif veya pasif olarak sigara içilmesi
- Diyabet veya şeker hastalığı
- Şişman (obez) veya aşırı kilolu olmak
- Yüksek kolesterol düzeyleri
- Sağlıksız diyet (sodyumdan zengin, potasyumdan fakir beslenme, aşırı alkol alımı)
- Fiziksel aktivitenin az olması

Bununla beraber, bazı düzeltilemeyen durumlarda hipertansiyon gelişimi için risk faktörüdür.

- Ailede yüksek tansiyon hikayesinin olması
- İlerleyen yaş
- Erkek cinsiyet
- Kronik böbrek yetersizliği
- Uyku sırasında tekrarlayan üst solunum yolu tam veya kısmı tıkanmaları ve sıklıkla buna eşlik eden kan oksijen satürasyonunda azalma ve uyanmalar ile karakterize olan ‘uykuda solunumun durması’
- Sosyoekonomik durum ve psikososyal stres varlığı

2. Yüksek tansiyon için ilaç kullanıyorum. Dolayısıyla tuzu azaltmam gerekmez.

Günlük 5 gr yani 1 silme tatlı kaşığından fazla tuz tüketilmesi önerilmez. Fazla tuz tüketimi tansiyonu yükseltir ve/veya ilaçlarla kontrolünü zorlaştırır. Genel olarak en fazla tuz tüketimi, sofrada yemek sırasında eklenen olmakla beraber, yemek yapımı sırasında kullanılan salça, sos dışında, hazır yemeklerden (çorba gibi) ve ekmekten de alırız. Tükettiğimiz tuzun %30’unu ekmekten alırız. Hazır besinleri kullanılırken beslenme etiketlerinde yer alan açıklamalar okunmalı, sodyum veya ‘Na’ olarak kısaltılmış değere dikkat edilmelidir. Maden suyu da benzer olarak kaçınılması gereken gıdalar arasındadır.

3. Kaya tuzu kullanıyorum. O nedenle kısıtlamaya gerek yok.

Kaya tuzunda göreceli olarak rafine tuza göre bir miktar daha az sodyum bulunmakla beraber, benzer olarak fazla kullanımı da tansiyonda yükselmeye neden olmaktadır. Dolayısıyla, sağlıklı yaşam için herhangi bir tuz türü önerilmemektedir. Günlük tuz alımı 5 gramı geçmemelidir. Bir üründeki tuz miktarını hesaplarken sodyum miktarının 2.5 ile çarpılır. Yani bir üründe 100 mg sodyum varsa bu 250 mg tuz içerdiğini göstermektedir.

4. Yüksek tansiyonla ilgili bir şikayetim yok. O yüzden tansiyonumu ölçtürmüyorum.

Toplumun %22’sinde hipertansiyon vardır. Bu oran 45-54 yaş aralığında %40 iken, 55-64 yaş aralığında yaklaşık %50’e yükselmektedir. Bu nedenle toplumun her yaş grubunda yılda en az bir kez kan basıncını ölçtürmelidir.
Yüksek tansiyon yıllarca belirti vermeden, sessiz ve sinsi bir şekilde ilerleyebilir. Bu nedenle ‘sessiz veya sinsi katil’ olarak adlandırılır. Hipertansiyon, beyin kanaması, felç, görme kaybı, kalp yetersizliği ve kalp krizi, böbrek yetersizliği ve tüm damarlarda daralmaya ve genişlemeye (anevrizma) neden olabilir.

5. Yüksek tansiyon tanısı konuldu ve ilaçlar verildi. Tansiyonum düştü. İlaç tedavisini bırakabilirim.

Hipertansiyon tedavisi ömür boyu sürer. Tedavide kullanılan ilaçlar ile kan basıncı normal sınırlara düşer, ancak tedavi kesilmesi durumunda tekrar eski değerlerine çıkacaktır. Bu nedenle tedaviye ara verilmemeli, doktorunuzun belirttiği şekilde ilaçları kullanmaya devam etmeniz gereklidir. İlaçların hangi saatlerde alınması gerektiği, başka ilaçlar kullanılıyorsa tansiyon ilacının bunlarla nasıl kullanılacağı konusunu doktorunuza sorun. Yılda en az bir kere doktorunuza kontrole gitmelisiniz.

6. Hipertansiyon için ilaç kullanıyorum. Alışkanlık yapar mı?

Kullanılan ilaçlar alışkanlık yapmaz. Yüksek kan basıncı için risk faktörlerinden olan yaşlanma ile damarlarda elastikiyet azalır ve kullanılan ilaç sayısı ve dozu yetersiz hale gelebilir. Bu durumda ya yeni bir ilaç eklenmesi ya da kullanılan ilacın dozunun artırılması gerekir. Olası ilaç yan etkileri için, doktorunuz ile konuşmanızda fayda vardır.

7. Yakınım yüksek tansiyon için ilaç kullanıyor. Bende aynısından kullansam olur mu?

Böyle bir davranış doğru değildir. Her ilacın etkisi ve yan etkisi farklı olduğundan, başkası için uygun olan ilaç, sizin için ölümcül sonuçlar doğurabilir.

8. Kan basıncımı ölçtürmek için hastaneye/aile hekimine gitmem zor, o nedenle takibi yapmıyorum.

İlaç tedavisi altındayken kan basıncı düzeyleri takip edilmelidir. Elde edilen değerlerin takip defterine yazılması, doktorun tansiyon seyrine bakarak tedaviyi ona göre düzenlemesi açısından çok önemlidir.

Kan basıncınızı evde bazı kurallara dikkat ederek kendiniz de ölçebilirsiniz. Tansiyonunuzu her gün aynı saatte örneğin her sabah ve akşam aç karnına ve ilaçlarınızı almadan ölçün. Ölçmeden önce en az 5 dakika dinlenin. Son yarım saat içinde kafein içeren gıdalar (çay, kahve ve kola gibi) ve sigara içmeyiniz. Yemeklerden sonra en az iki saat sonra ölçün. Ölçümden önce gerekirse idrar kesenizi veya bağırsaklarınızı boşaltın. Koldan ölçen tansiyon aletini tercih edin. Kan basıncı ölçüm aletinin manşonu ile kol çevreniz uyumlu olmalıdır. Kol çevreniz aletinizin manşon boyutundan fazla ise kan basıncınız olduğundan yüksek, az ise olduğundan düşük sonuç elde edilir. Kolunuzu sıkmayacak bir giysi giyin. Kolunuzu kalp hizasına gelecek şekilde altına yastık veya havlu ile destekleyin ve sert bir sandalyede dik olarak oturun. Ayaklarınız yere bassın ve bacak bacak üstüne atmayın.

Kalp Hastalıkları ve Tedavileri için ayrıntılı bilgiye ulaşmak için lütfen tıklayınız  

Kalp hastalığı ve "tedavisi yok, bu hastalıkla yaşamaya alış"  denilen hastaların tedavi sonrası yorumlarını okumak için lütfen tıklayınız  

Prof. Dr. Ahmet AKGÜL'ün özgeçmişine ulaşmak için lütfen tıklayınız

İletişim ve Randevu için lütfen tıklayınız   

Yasal Uyarı

Bu sitenin içeriği ziyaretçilerini bilgilendirmeye yönelik hazırlanmış olup sağlıkla ilgili konularda tıbbi teşhis, tedavi veya reçete bilgisi özelliği taşımaz. Site, sağlıkla ilgili tüm konularda en doğru bilginin hastayı muayene eden doktorundan öğrenilebileceğini savunur. Sitedeki bilgiler bu amaçla kullanılmamalıdır. Bu bilgilerin yanlış anlaşılması veya kullanılmasından doğabilecek mağduriyetlerden bu site sorumlu tutulamaz.Bu sitedeki bilgileri kopyalama, nakletme veya diğer kullanımlar kesinlikle yasaktır. Web sitesindeki bilgilerin kullanımı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerine ve site sahibinin iznine bağlıdır. Tüm kullanıcılar yukarıda belirtilen yasal uyarıyı tamamen ve çekincesiz olarak kabul etmiş sayılırlar.