COVİD-19 HASTALARINDA KALP YETMEZLİĞİ DE GELİŞİYOR
Yeni Nesil Koronavirüs Salgını
Koronavirüsler, tek zincirli, zoonoz RNA virüsleridir. Daha önce 2003 yılında ortaya çıkan koronavirüs, solunum şikayetlerine neden olduğundan SARS-CoV olarak adlandırılmıştır. Birçok ülkeye yayılarak 8.000'den fazla kişiye bulaşmış ve 774 ölüme neden olmuştur. Bundan dokuz yıl sonra Ortadoğu’da ortaya çıkan ve develerden insanlara bulaştığı bilinen koronavirüs, MERS-CoV olarak adlandırılmıştır. 2019 yılının Mart ayında Çin’de ortaya çıkan beta-coronavirüs ise Covid-19 olarak adlandırılmaktadır. Dünya genelinde binlerce insanın ölümüne neden olan virüsün ölüm hızı %2 olarak seyretmektedir. Covid-19 enfeksiyonunun özellikle yaşlı bireylerde ve kronik hastalığı olanlarda daha ağır seyrettiği bilinmektedir. İnsanlarda ağır solunum yolu enfeksiyonuna, solunum yetmezliğine, septik şok ve çoklu organ yetmezliklerine neden olabilmektedir. Bu virüsle enfekte olan bireylerin çoğu hastalığı hafif veya komplikasyonsuz geçirirken, yaklaşık %14'ü hastaneye yatış ve oksijen desteği, %5'i yoğun bakım ünitesinde kritik bakım ihtiyacı duymaktadır.
Korona virüs vücudumuza girdiği zaman kendini çoğaltmak için vücudumuzun hücrelerinin içine girmek zorundadır. Yoksa yaşayamaz ve yok olur. Hücrenin içine girmek için de hücre zarında bir “kapı” bulması gerekiyor, bu “kapı”nın ismi ACE2 ismi verilen Anjiotensin Converting Enzim 2 reseptörü (alıcı)dür. Virüs, bu alıcıya bağlanır ve hücrenin içine girer. Bu alıcı olmazsa virüs, hücreyi teğet geçer ve hücre temiz kalır.
Bu alıcı hangi hücrede varsa o hücreler hasta olur. Bu alıcılar akciğer, kalp, damarlar ve bağırsaklarda var. O nedenle akciğeri hasta ettiği gibi kalbide etkilemektedir.
Şimdiye kadar medyada hep akciğer ile ilgili şikayetlere vurgu yapıldı. Yani virüs ağız/burun/göz yoluyla alındıktan birkaç gün sonra kişinin yapısına ve bağışıklık durumuna göre boğaz ağrısı, kuru öksürük, nefes darlığı yapacağı gibi gözlerde kızarıklık ve iltihap da yapmaktadır. Halbuki vurgulanmayan ama çok yakında daha da belirgin hale gelecek olan kalp kasının iltihaplanmasına bağlı şikayetler de gündemde olacaktır. Covid-19 olan hastaların birçoğunda kalp kası harabiyetini gösteren TROPONİN enzimi yükselmektedir. Bizim hasta grubumuzda da bu bulgu sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Kalp kasının virüsle etkilenmesine MİYOKARDİT denir ve tedavi edilmez ise kalp yetmezliğine neden olur. Yani hastaneye Covid-19 tanısı ile yatan hastalar şu anda akciğer tomografisinde düzelme olduğu zaman evde tedaviye gönderiyorlar. Fakat kalpteki durum bazen gözden kaçırılıyor. Halbuki biz troponin yüksek hastalara ekokardiyografi de yapıyoruz ve gerekirse kalp yetmezliği tedavileri de başlıyoruz. Kalp yetmezliği olduğu zaman hastada nefes darlığı ve göğüste rahatsız edici sıkışma hissi oluşuyor, bu arada bacaklarda şişlikler de başlıyor. İşin şansız yanı korono virüs hastalığında da nefes darlığı olduğu için tüm şikayetler akciğerden kaynaklandığı düşüncesi oluşuyor.
Bu nedenle covid-19 nedeniyle hastaneye yatırılan tüm hastalarda kanda troponin enzimi bakılmalı ve hastalara ekokardiyografi yapılmalıdır ve vakit geçirmeden virüs tedavisi alırken, kalp yetmezliği tedavileri de başlanmalıdır.