Kalp hastalıkları ve psikiyatrik hastalıkların birlikteliği sık gözlenmektedir. Uygun hastalar için psikoterapi, kalp hastalığın tedavisine katkıda bulunduğu bir gerçektir. Kalp hastalığı olan hastalardan; ruhsal stres yaşantıları sonrasında hastalığı şiddetlenenler psikoterapi amacıyla psikiyatriye yönlendirilebilir. Bu hastalar arasından yargılaması ve karar verme yetileri sağlam olan ve hastalığı ile duygusal durumu arasında bağlantı olduğunu farkedebilenler, psikoterapi için uygun adaylar olabilir. Bu hastalar için, hastaya özel psikolojik destek programları gerekebilir.
PSİKOTERAPİ NEDİR?
Psikoterapi, hastada rahatsızlık veren belirtileri tedavi etmek ya da hafifletmek, kişiye zarar veren davranış örüntülerini önlemek ve/veya kişisel gelişim ve büyümeyi desteklemek amaçları ile uygulanan, duygusal yaşantılar, ilişkili düşünce ve davranışları konu edinen ve eğitimli psikoterapistin profesyonel sınırlar dahilinde uyguladığı bir tedavidir. Psikoterapi kavramı genellikle tüm bunları içeren bir tedavi modalitesinden çok karşılıklı sohbet, öğüt verme, eğitme, yol gösterme gibi insani ilişkilerle karıştırılmaktadır. Bu nedenle bu kapsamlı tanımın içerdiği tedavi, duygusal yaşantılar, eğitimli kişi, profesyonel sınırlar, kişisel gelişim ve büyüme gibi kavramların vurgulanması önemlidir.
Bir tedavi olarak tanımlanmış olması, yalnızca tıbbi model dahilinde kavramlaştırılmasını gerektirmez. Kimi zaman danışmanlık, sosyal hizmet araştırmaları, rehabilitasyon, eğitim gibi biçimlerde de sunulabilir, ancak yukarıdaki tanımda vurgulanan özelliklerin korunması ve sağlanması gereklidir.
Psikoterapiler, sunduğu içerik ve kullandığı yöntemlere göre destekleyici, yeniden eğitici ve yeniden yapılandırıcı isimleriyle üç ana kategoriye ayrılabilir.
Destekleme, çevresel manipülasyon, güven telkin etme, duygusal katarsis, duyarsızlaştırma gibi teknikleri içerir. Koşullanma terapileri, davranışçı terapiler, yönlendirici terapiler, danışmanlık gibi teknik ve yöntemler, yeniden eğitici terapiler kapsamındadır. Giderek daha seyrek kullanılan ve kişiliğin değişimini hedefleyen yeniden yapılandırıcı terapiler ise klasik psikodinamik psikoterapi, kişilerarası terapi, transaksiyonel yaklaşım, varoluşçu yaklaşımlar gibi modaliteleri içermektedir. Giderek yaygınlaşan ve bilimsel araştırmalarla etkililiklerine ilişkin kanıtlar gösterilen bilişsel terapiler ile düşünsel-duygulanımcı terapiler de yeniden yapılandırıcı terapiler sınıfında kavramlaştırılabilir.