https://www.ahmetakgul.com.tr/
Türkiye'nin hatta Dünyanın ilk ve tek, Kalp ve Damar cerrahı olup da aynı zamanda Gerontoloji Profesörü olan Dr. Ahmet AKGÜL'ün Biyorezonans sayfasına hoş geldiniz.
- Bir sayfa açılışına niye bu kadar iddialı cümlelerle başlanır?
- Kalp, damar, varis, lenfödem, derin ven trombozu, robotik ameliyatlar.. gibi konularda yaptığı tedavilerle dünya literatürüne girmiş Prof. Dr. Ahmet Akgül acaba niye Gerontoloji Profesörlüğü de yapıyor?
- Zaten binlerce hastayı tedavi etmiş ve binlercesi de sıra bekliyorken, niye Gerontoloji?
- Ayrıca bu konunun Biyorezonans ile ne ilgisi var?
Anlatalım:
Bir kalp ve damar cerrahı ne iş yapar?
Kalp ve damar hastalıklarını tespit eder ve o durumu elinden geldiğince düzeltmeye çalışır. Yani damar tıkalıysa açmaya, yanlış damar açıksa (örneğin arteriovenöz malformasyon, atriovenöz fistül, varis..) onu tıkamaya çalışır. Sonuçta amaç, kan akımını "fabrika ayarlarına" döndürmektir.
Peki bu düzeltme işlemi sırasında, damarların hangi neden ve mekanizmayla tıkandığını bilen var mı?
Yok
Bu mekanizmayı düzeltmeden yapılan, kalp ve damar tedavilerinin tekrar bozulmasını önleyen bir garanti var mı?
- Yok
Çünkü kalp ve damar ile uğraşanlar "yaşlanma mekanizmalarını", damar anti-ageing ini bilmezler çünkü böyle bir eğitim yok.
Bu eğitim yalnızca Gerontoloji biliminin konusudur.
Peki, vücudumuzdaki yaşlanmanın önce damarda başladığını sonra cildimizin kırıştığını biliyor musunuz?
Cilt doktorları ve estetisyenler yalnızca cilt kırışıklıklarına botoks yapıyorlar ve kırışıklık düzeliyor, öyle mi?
Hayır, cilt altı damarların yaşlılığı devam etmektedir. Botoks ile yaşllığı geçirmek, yaranın üzerine boya yapmaya benzer.
Peki, damarların yaşlanmasını ne sağlar?
Damarları besleyen damarlar yani vazovazorumlar. Yani damar duvarını besleyen damarcıklar.
Peki onlar niye yaşlanır?
Damarcıkları döşeyen hücrelerin yaşlanmasıyla.
Peki, hücreler niye yaşlanır veya bozulur?
Hücre zarındaki elektrik düzeninin bozulması ile.
Yani her şey toplanıp, tek bir sonuca varıyor: Hücrenin elektrik sisteminin bozulması.
Hocam, hücrelerde de elektrik mi olur?
Buradaki elektrik elbette ki şehir cereyanı değil, mikrovolt düzeyinde. Örneğin kalp için EKG çektiriyorsunuz, o nedir, kalp dokusunun ürettiği elektriğin kağıt üzerine yazdırılmasıdır veya beyin için yapılan EEG'de de yine aynı. Yani organda, dokuda ve hücrede elektrik vardır ve hastalıkların tanısında kullanılır.
Ama şimdi biz bu elektriği hem hastanın hastalığının tanısında, hem tedavisinde hem de hastalık oluşmadan önlenmesinde kullanıyoruz.
Aşağıdaki resimde hücre zarının yapısı görülüyor. Hücrenin içi (Inside) ve dışı görülüyor. Hücre zarındaki elektrolitlerin hareket etmesi, hücre içi ve dışına geçişi, yani hücrenin ve insanın canlılığını koruması için hücre zarında +35 ile -90 mV arsında elektrik farkı vardır.
Çünkü en iyi ameliyatları bile yapsak hücresel bozulmayı ve yaşlanmayı önleyemiyoruz. İşte bunu önlemek için Gerontoloji biliminin yaşlanma ve antiageing konularında uzmanlaştık ve bu bilimi modern tıp ile birleştirerek hücresel elektrik terapilerini başlattık. Tıp cihazlarında dünyanın önde gelen Almanlar ile beraber Biyorezonans cihazını kullanma kodları geliştirdik, ve bu terapiyi hastalarımızın kullanımına sunduk.
Birçok yerde ve internette görebileceğiniz Biyorezonans tedavileri ile bizim hücresel elektrik terapilerinin farkı var mı?
Var, çünkü diğer Biyorezonans tedavisi yapan kişilerin hiç biri kalp ve damar uzmanı değil ve aynı zamanda Gerontoloji bilimi ile ilgili değiller. Modern tıp ve cerrahi ile Gerontolojik yaşlanma bilimini birleştiren ve bu bilgileri Biyorezonans ile kullanan tek bilim adamı Prof. Dr. Ahmet AKGÜL'dür.
Yani bir doku ve organı hem içerden hem de dışardan tedavi edebilir.
Rezonans Fransızca kökenli bir fizik terimidir. Kolayca anlaşılabilmesi adına, rezonans terimi iki frekansın birbiri ile uyumlu hale getirilmesi demektir. Rezonans terapilerinde yapılan işlem vücuda dışarıdan verilen titreşimlerle vücudun etkileşime sokulması ve vücudun mikro enerji üreten doğasında değişiklik yaratılmasıdır.
Rezonans terapileri adı altında birbirinden farklı teknolojileri olan farklı tip cihazlar ve yöntemler olsa da anlaşılmasının kolaylaştırılabilmesi adına rezonans terapilerini 3 guruba ayırmak mümkündür.
Klasik biorezonans 1970'li yıllarda tıp doktoru Franz Morell ve elektronik mühendisi Erich Rasche tarafından homeopati tecrübesi ve elektroakupunktur testleri baz alınarak Almanya'da geliştirilmiştir.
Bu yöntemde "rezonans" için vücuttan (endojen biorezonans) veya biyoaktif maddelerden (eksojen biorezonans) elektrotlar yardımıyla alınan elektromanyetik titreşimler kullanılır. Biorezonansta dışarıdan elektriksel ya da manyetik bir uyarım yapılmaz. Bunun yerine vücuttan ya da maddelerden alınan elektriksel titreşimler kullanılır.
Uygulama açısından endojen ve eksojen biorezonans küçük farklılıklar gösterir:
Eksojen biorezonansta kullanılan cihaza, alerjen maddeler, bağımlılık yaratan maddeler, toksik maddeler ya da homeopatik ilaçlar tanıtılır ve işlem sırasında bu maddelerden alınan elektromanyetik sinyal örneği kullanılır. Maddeden alınan elektromanyetik titreşim vücut için faydalı olduğu test edilmiş maddeler için (örneğin homeopatik ilaçlar) ters çevrilmeden, toksik ya da allerjik maddeler için ise sabit fazlı olarak ters çevrilerek kullanılır. Frekansın sabit fazlı olarak ters çevrilmesi ve vücuda bu şekilde verilmesi o madde ile ilgili elektromanyetik bilginin zayıflatılmasını amaçlar.
Endojen biorezonansta ise sinyal kaynağı olarak vücuttaki problem alanları, organlar ya da akupunktur noktaları üzerine yerleştirilen farklı büyüklükteki elek- trotlar kullanılır. Bu elektrotlar yardımıyla alınan elektromanyetik titreşimler yine aynı şekilde sabit fazlı olarak ters çevrilir ve kişinin ellerinde tutuğu ve çoğu zaman çıplak ayak ile üzerine bastığı elektrotlar yardımıyla vücuda iade edilir. Yani endojen biorezonans terapilerinde sinyal kaynağı olarak vücuttan alınan titreşimleri kullanır. Amaç problemli elektromanyetik bilginin ters çevrilmiş frekanslar yoluyla zayıflatılmasıdır.
Biorezonans tedavilerinin birçok neden ile kullanılmakta olduğu ve terapistlerin ilgi alanlarına göre farklı tedavilere yöneldikleri genel olarak söylenebilir. Allerjiler, biorezonansın dünyadaki ilk kullanım alanıdır ancak zaman içinde aşağıda ayrıntısını vereceğimiz birçok farklı hastalık için de kullanıldığını göreceksiniz:
1- Her türlü Allerji tedavisi (polen allerjisi, ilaç allerjisi, besin allerjisi..)
2- Astım
3- Allerjik rinit yani burun iltihabı
4- Artroz yani eklem kireçlenmesi
5- Kas ve eklem ağrıları
6- Fibromiyalji
7- Uyku bozukluğu
8- Anksiyete ve kaygı bozuklukları
9- Depresyon
10- Bel fıtığı
11- Boyun fıtığı
12- Romatizma
13- Nevralji yani sinir ağrı ve iltihapları
14- Artrit yani eklem iltihapları
15- Polimiyalji
16- Enfeksiyonlar
17- Diş ağrısı ve diş iltihabı
18- Sinüzit
19- Migren
20- Parazitler
21- Sigara bırakma
Vücut üzerine yerleştirilen elektrotlar darbeli ve odaklanmış elektromanyetik alanlar yaratır ve bu elektromanyetik etki dokuda mikroelektrik akımlar üretir. Manyetik biorezonans atımları, kullanılan frekans parametrelerine bağlı olarak farklı biyolojik cevaplara yol açar. Rezonans terapilerinde vücudun birbiri içine geçmiş manyetik alanlardan oluştuğu ve her hücre, doku ya da organın elektromanyetik bir iz ya da alan oluşturduğu kabul edilir. Rezonans terapileri genel olarak bu elektromanyetik ağa müdahale etmeyi amaçlar.
Manyetik biyorezonansın, klasik biorezonanstan farkını kısaca açıklamak gerekirse; biorezonansta maddelere ait düşük yoğunluklu elektromanyetik titreşimler kullanılır ancak bu titreşimleri ölçebilmek mümkün değildir. Manyetik biyorezonans tedavilerinde ise vücut enerji sisteminde yaratılmaya çalışılan "rezonans" cihazlar tarafından spesifik frekanslarda üretilen ve farklı frekans parametrelerinde farklı etkiler oluşturması beklenen darbeli ve odaklanmış manyetik alanlar yardımıyla yapılır. Uygulandığı bölgede ölçülebilir mikroelektrik alanlar oluşturur ve amaç akupunktur tecrübesinden bildiğimiz meridyenleri ya da daha genel bir ifade ile vücudun enerji sistemini spesifik frekanslardaki PEMF atımları ile etkilemek ve uyarmaktır.
Manyetik biorezonans aşağıda belirtilen hastalıkların tedavisinde kullanılır:
1- Bel ağrısı
2- Fibromiyalji
3- Kas ağrıları
4- Kemik ağrıları
5- Eklem ağrıları
6- Eklem iltihabı
7- Boyun ağrısı
8- Multipl skleroz
9- Depresyon
10- Hipertansiyon yani tansiyon yüksekliği
11- Diz ameliyatı sonrası
12- Nöropatik ve diyabetik ağrılar
13- Polinöropati
14- Alzheimer
15- Panik atak ve kaygı bozukluğu
En üst düzey biyorezonans tedavisi. Tüm şikayetlerin nedenine yönelik yapılır ve hastalıkları tedavi eder. Gerontolojik olarak kurgulanmıştır yani sağlıklı yaş alma timeline dayanır.
Ortaya çıkış amacı, işte yanda görülen şikayetlerin tedavisi için. Yani bir hasta hastanede tedavi olmuş, stent takılmış veya ameliyat olmuş ama şikayetleri halen devam ediyorsa ve doktorlar "artık yapacak birşey yok" diyorsa, işte o durumda Gerontolojik Biyorezonans etkili bir tedavi olarak gündeme gelir.
İnsan vücudu her geçen gün yaşlanır ama Gerontolojik Biyorezonans ile vücut yaşlanmanın etkisinden korunur.
Tüm yukarda sayılan hastalıklarda kullanılır ve ayrıca
- "Tedavisi yok" denen hastalıklarda
- Kronik hastalıkların tedavisinde
- Damar antiageing
- Gençleştirme
- Stres önleme
Kalp çarpıntısı tedavisi
Yaşlanma önleme
- Hastalık oluşmasını önleme
- Ameliyat sonrası geçmeyen ağrı ve sıkıntıları düzeltme gibi nedenlerle kullanılır.
Kullanımı Gerontoloji ve damar bilgisi gerektirdiğiden yalnızca Prof. Dr. Ahmet Akgül ve ekibi tarafından 20 yıllık bir birikim sonucu kullanıma sokulmuştur.
Yani kısaca şimdinin ve geleceğin en büyük sağlık destekleyicisidir.
Bu sitenin içeriği ziyaretçilerini bilgilendirmeye yönelik hazırlanmış olup sağlıkla ilgili konularda tıbbi teşhis, tedavi veya reçete bilgisi özelliği taşımaz. Site, sağlıkla ilgili tüm konularda en doğru bilginin hastayı muayene eden doktorundan öğrenilebileceğini savunur. Sitedeki bilgiler bu amaçla kullanılmamalıdır. Bu bilgilerin yanlış anlaşılması veya kullanılmasından doğabilecek mağduriyetlerden bu site sorumlu tutulamaz.Bu sitedeki bilgileri kopyalama, nakletme veya diğer kullanımlar kesinlikle yasaktır. Web sitesindeki bilgilerin kullanımı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerine ve site sahibinin iznine bağlıdır. Tüm kullanıcılar yukarıda belirtilen yasal uyarıyı tamamen ve çekincesiz olarak kabul etmiş sayılırlar.