KAN BAĞIŞI SIRASINDA GÖRÜLEN SORUNLAR
Toplumun kan ihtiyacının karşılanması sağlık gönüllülerine ve onların sürekli kan bağışında bulunmalarına bağlıdır. Bu sebeple sağlık çalışanları öncelikle bireyin sağlığını korumak ve daha sonra da kan bağışına teşvik etmek amaçlı çalışmalar yürütmelidir. Kan bağışlarında ilk deneyim çok önemlidir. Kan bağışı genel olarak güvenli bir işlemdir ancak bazen işlem sırasında istenmeyen komplikasyonlar görülebilir.
Komplikasyonlar; bireyin genç olması, kadın olması, ilk kez kan vermesi ve düşük kan volümüne sahip olması gibi özelliklere bağlı olarak sıklık gösterebilir. Hemşireler kan bağışı sırasında gerçekleşebilecek komplikasyonların farkında olmalı ve yüksek risk gruplarındaki bireyler için gereken önlemi almalıdır.
Gelişen Olumsuz sonuçların Sıklığı ve Önemi
Yapılan çalışmalarda, kan bağışı sırasında komplikasyonların gelişme oranı %3-3,8 arasında değiştiği ve semptomların gelişme süresi ortalama 17 dakika olarak tespit edilmiştir. Araştırma sonuçları kan bağışına bağlı olarak gelişen komplikasyonlar iki büyük etki yaratır; yeni verici bulunamaması ve kan bağışının tekrar etme alışkanlığının azaltması gibi olumsuz etki oluşturur. Bilim adamı Pathak, 19076 kadar ilk kez kan vericinin sadece %12,2 sinin tekrar verici olduğu tespit edilmiştir.
İlk kan verme işlemi sırasında istenmeyen durumla karşılaşıldığın da vericilerin %9' unun ikinci bir kan bağışında bulunmadıklarını, kol yaralanmalarının ve ağrısının, vazovagal(bayılma) reaksiyonlarının hem erkeklerde hem de kadınlarda tekrarlı verici olmayı azalttığı tespit edilmiştir.
Olumsuz Sonuçların Gelişmesini Etkileyen Etmenler
Yaş:
Komplikasyonlar özellikle 16-17 arasında ki genç vericilerde diğer vericilere oranla daha sık görülür. Reaksiyon gelişme oranları; kan bağışı bireylerin bağış öncesi fizik muayenelerinin yapılmış olması ve işlem boyunca sağlık personelinin dikkatli davranması ile alakalıdır.
Cinsiyet:
Erkelere oranla kadın kan vericilerinde komplikasyon oluşma riski daha fazladır. Ancak bazı araştırmalarda farklı sonuçlarda elde edilmiştir. Örneğin France ve arkadaşlarının yapmış olduğu bir araştırma kadınlar da %95 oranında erkekler de ise %85 oranında komplikasyon oluşmuştur.
Az Kan Hacmine Sahip Olmak:
Kan bağışında ortalama 70 kg bir vericinin kan hacminden yaklaşık %10 kayıp yaşanmaktadır. Şiddetli bir vazovagal(bayılma) ve hipovolemin(en yaygın şok tipi) gelişmesi için kişiden yaklaşık %15-20 kan hacmi alınması gereklidir. Kan volümü tahminen 350ml atında olan bireyler kan bağışında bulunmamalıdır.
* Tam bir kan bağışında ortalama 450ml bir kan alımı sağlanmaktadır.
Kan,Enjeksiyon ve Yaralanma Korkusu:
Kan bağışında bu tarz korkular bireyin verici olmasına engel olmakla birlikte; iğne korkusu,tıbbi işlem korkusu,kan görme korkusu gibi birçok korku oluşmasına sebep olmaktadır. Genel olarak bu korku ‘iğne acısı ve bayılma' olarak belirlemiştir. Korkanların; genç olması, az kan bağışı deneyimi olması ve iğrenme gibi etkenlerden dolayı kan bağışında bulunmadıkları tespit edilmişti
İlk Kez Kan Bağışında Bulunma:
Vazovagal(Bayılma) reaksiyonu diğer deneyimli vericilere nispeten ilk kez kan vericilerde daha sık görülmektedir. Özellikle kadınlarda oluşan bu kaygı tekrar kan verme ihtimalini de doğrudan etkilemektedir. Vericilerin bilgilendirilmesi; hem gelecekte vericilerin güvenliği hem de kan bağışı yapma isteği ile doğrudan ilgilidir. Ayrıca hemşirenin tutum ve değerlendirmeleri, işlem ve sonrasında ki gözlemleri komplikasyon oluşumunun önleminde oldukça önem ifade etmektedir.
KAN BAĞIŞI NEDENİYLE GELİŞEN KOMPLİKASYONLAR
LOKAL/KOL KOMPLİKASYONLARI:
Damar yaralanmaları, sinir yaralanmalı, vene(kan damarı) girme ve lokal(bölgesel) alerji gibi birçok reaksiyon bu kapsamdadır. Belirlenen damarın üzerini örten cildin merkezinden başlayarak, içten dışa doğru ve bir daha merkeze dönülmeyecek şekilde temizliği yapılır. Damara girme ile ilgili komplikasyonlar kadınlarda %7 erkeklerde ise %2 olduğu tespit edilmiştir.
Hematom (Damar yırtılması) ve Ekimoz (Kan sızması):
En temel olarak görülen bu komplikasyonlar ilk kan vericilerinde daha sık görülür. Tam kan bağışında kan donörlerinde(kemik iliği) %9 ile %16 arasında değişmektedir. Yatay biçimde kan sızması gibi olumsuz reaksiyolar kan aldıktan hemen sonra veya hemşirenin hasta takip sürecini kontrol etmemesi durumunda ortaya çıkmaktadır. İğnenin kesim eğimi ile ekimoz(kan sızması) arasında direkt ilişki görülür.
Kol Ağrısı:
Yaygın olarak görülen bu durum kadınlarda erkeklere oranla daha yaygındır. Kol ağrısı genellikle bireyin kan verme işlemi gerçekleştikten sonra ortaya çıktığı bilinmektedir. İyi bir flebotomi (Toplardamara girilerek kan alınması işlemi) ile bu ağrıların görülmesi sıklığı değiştirilebilir.
Artere (atardamar) Delinmesi:
Arter de kan basıncı yüksektir bu sebeple kan alımından yaklaşık 3 dakika sonra bu bölgede ki kan basıncı yükselir ve delinme gerçekleşme riski ortaya çıkmaktadır. Bu oranında kadınlarda görülme ihtimali oldukça yüksektir. Sebep olarak ise deneyimsizlik ve riskin yüksek olması gösterilebilir.
*Olası bir durumda kan pıhtısını boşaltma ve arter bölgesini tamir etme gibi cerrahi işlemler başlatılır.
Enfeksiyon ve Tromboflebit (Kan akımının durgunlaşması)
Bahsedilen bu enfeksiyon kendinin selülit şeklinde ortaya koymaktadır. Islak sıcak kompres(birkaç kat bez) işlemi uygulanmalıdır. Aksi takdirde; kan akımı durgunlaşması artar ve semptomatik(belirtili) ağrılar oluşmaya başlar.
Sinir Zedelenmesi/Yaralanmaları:
Genellikle iğnenin sinire doğru temas etmesi sonucu oraya çıkan bu komplikasyon önlenememekte ve yüzeysel olarak büyüme başlamaktadır. Görülme riski %24 gibi ciddi bir orandır. Fakat küçük iğnelerin kullanımında bu oran daha düşüktür.
*Tek seferde doğru ve kolay bir şekilde damara girme bu riski azaltmaktadır. Oluşan yaralanmaların tedavi (iyileşme süresi) 6 ile 9 ay arasındadır.
Allerjik Tepkimeler
Genel(sistemik) Komplikasyonlar;
Baş dönmesi, Vazovagal(bayılma), bilinç kontrol kaybı ve stres..
Üst Ekstremite Derin Ven Trombozu;
Genellikle alt uzantıda, derin damarlarında görülen pıhtılaşmaya verilen isimdir.
Ayrıca;
Yorgunluk Hissi ve demir azalması da önemli komplikasyonlar arasında yer almaktadır
