SELÜLİT VE LİPODEM HASTALIĞI
Selülit günümüzde kadınlar arasında oldukça yaygın görülen başlıca estetik kaygılardan biridir. neden oluştuğuna dair bir sürü teoriler vardır, ama en çok genetik ve hormonlar suçlanır. şişmanlık, yağ artışı, kilo alma yani obezite etkili midir ? Selülit ile obezite farklıdır. Bununla birlikte vücut kitle indeksi yüksek olan kadınlarda selülitin daha fazla görülmesi beslenme ile ilişkisinin olabileceğini düşündürmüştür.
Selülit kadınlar arasında oldukça yaygın olan, özellikle uyluk, kalçalar ve karın derisi yüzeyinde "portakal kabuğu" görünümündeki değişiklik olarak tanımlanan başlıca estetik kaygılarından biridir. Bunun sonucu olarak kozmetik tedavi talebinin önemli nedenlerinden birini temsil eder. Selülit sadece genetik ve hormonal nedenle değil, aynı zamanda çevresel, davranışsal, metabolik, yerçekimi faktörleri veya hacim değişiklikleri sonucunda görülebilir.
Selülit, şişmanlık ve obezite varlığında olur algısı yanlıştır. Obezite farklıdır. Obezite, yağ dokusunun artışı ile olur, ve selülitin aksine yalnızca uyluk, baldır veya karın bölgelerinde sınırlı değildir. obezitede portakala benzeyen cilt görüntüsü nadirdir. Aynı zamanda selüliti olan şişman kişi kilo verince selülit görüntüsünü azaltabilir ancak yapısal karakteristiğini düzeltmez. Çünkü selülit bir yağlanma hastalığı değil, bağ dokusu hastalığıdır. Ayrıca doğru beslenen ve spor yapanlarda da selülit gözlenebilir.
Gerek görsel, gerekse de internet medyasında çok sayıda selülit ve diyetle ilgili yazı olmasına rağmen, tıbbi literatürde ne yazık ki oldukça az sayıda çalışma vardır. Örneğin kafein, yazılı ve görsel medyada selülit ve kafeinle ilgili birçok yazı vardır, bir kısmında kullanımının yararlı olduğuna dair bilgi içermekte ise de diğer bir kısmında selüliti i kötü yönde arttırdığı vurgulanmaktadır.
Bir çok bitkisel ürün zayıflamak ve selülitten kurtulmak için kullanılır örn verbena bitkisi (mine çiçeği), yeşil çay, limon, kola nut (bitter brown seed containing caffein), rezene, yosun, sarmaşık, arpa, çilek, kekik otu ve sarı yonca, şarap, elma sirkesi, acı kırmızı biber. Bunlardan bazıları deri altındaki kan akımını artırarak ve lenfatik dolaşımı kolaylaştırarak yağ eritilmesini sağlar. Dengeli ve sağlıklı beslenme ve kilo kontrolü bunun yanında periferik dolaşımı arttıran veya lipolize katkısı olan bazı besin takviyeleri selülit görünümünü kontrol etmenize yardımcı olabilir. Ancak selülitin etiopatogenezinin de tam olarak bilinmesi ve bu alanda daha geniş çalışmalar, beslenmenin selülit üzerindeki etkilerini daha net belirlemeye yardımcı olacaktır.
SELÜLİT YALNIZCA ESTETİK BİR SORUN MUDUR?
Bu sorunun cevabını bir hastamızın sorusu ile birleştirerek verelim:
Sayın hocam Sakarya'dan yazıyorum.
Annemde geçen Aralık ayında grip ve aşırı halsizlikle başlayan değişim oldu. Sonra Acile kaldırdık. CRP 100 çıkmış. Ayağında bir anda kırmızılık oluştu. Sonra bu kızarıklıklar patladı. Doktor selülit iltihabı olduğunu söyledi. İlk başta doktor SEF 1 Gram günde 3 kere iğne verdi ancak enfeksiyon ağırlaşınca hastaneye yatırdı. 15 gün boyunca Tygacil 50 verildi sabah ve akşam. Daha sonra tam ayağı toparlıyorduk ki geçen 1 ay kadar önce yine öksürük, halsizlik ve grip gibi yine başladı. Hastaneye gittik. Doktor serum verdi ve bu sefer öbür ayağı kızardı. Yine 13 gece yattı. Yine Tygacil verildi. Çok geç iyileşiyor. Bir hafta sonra depo penisilin verdi. Ölene kadar ayda bir kez vurulması gerektiğini ifade etti. Genel durumu bayağı bir kötü. Yemek yemek istemiyor. Demir düşük ve hafif kansızlık var. Ayağının acıdığını belirterek, kalkmak istemiyor. Hasta obez 127 kilo. Ne ayapacağımızı şaşırdık. Sizi internette görünce yazmak istedim.
Selam ve saygılar hocam.
CEVABIMIZ:
Selülit ve lipodem yalnızca bir estetik sorun değildir. Ayrıca tüm vücudu ilgilendiren bir inflamasyon yani yangı hastalığıdır, bir iltihaptır.
Düşünün bir kere, vücudumuzun en büyük organı nedir?
Deridir, cilttir.
İşte selülit ve lipodem hastalığında bu cilt iltihap kapmıştır. Yalnızca cilt mi, hayır, cilt altı da iltihaplanmıştır. Bu nedenle özellikle bacaklarda ve özellikle dizden yukarı olan bölgelerde ve bacak aralarında yağlı dokular, eski pürüzsüzlüğünü yitirmiş ciltler, arada görülen ciltteki küçük kılcal damarlar, örümsek ağı gibi kırmızı, mor ve yeşil damarlar, portakal kabuğu gibi girintili ve çıkıntılı bir cilt, üzerine bastırınca ağrı ve hassasiyet, kızarıklık ve daha birçok şey. İşte bunlar selülit ve daha da ilerisi lipodem dir.
Gidiyorsunuz bir sağlık ve güzellik merkezine veya bir doktora cildinize bir şey sürüyorlar ve birkaç makineye giriyorsunuz ve dönüyorsunuz. Zannediliyor ki bu durum yalnızca cilt dokusuna ait bir sorun.
Hayır, bu sorun cildin altındaki DAMARLARA ve DOLAŞIM SİSTEMİNE ait bir sorun.
Yine bitmedi!
Ayrıca ayak tırnakları ve ayak parmak arasına ait bir sorun. Topuklardaki çatlaklara ve cilt kurumasına ait bir sorun.
Tırnak veya parmak aralarında mantar varsa, siz ne kadar bacağın yukarısıyla uğraşırsanız uğraşın, dolaşım düzelmez yani selülit ve lipodem ve iltihap düzelmez. İstediğiniz kadar antibiyotik verin düzelmez, hatta fazla antibiyotik mantarları daha da artırır.
Paylaştığımız resimdeki tırnaklara bakın. Bu tırnak ayakta olduğu sürece tırnak altındaki kılcal damarlar devamlı mantarları alır ve cilt altındaki damarlarda biriktirir. Bu nedenle selülit geçmez. O nedenle tırnak tedavisi yapılmadan yalnızca selülit tedavisi yapılmaz.
Yukarıdaki gazete haberinin tamamını okumak için aşağıdaki yazıyı okuyunuz veya TIKLAYINIZ.
Dikkat! Pedikür yaptırmanın öyle bir zararı var ki...
Kadınların yanı sıra günümüzde pek çok erkeğin de bakımlı olmak adına yaptırdığı pedikür, bacaklarda bir tür damar hastalığı olan lipödeme yol açıyor. Kişinin kendi vücudundan aldığı mikropla ortaya çıkan lipödem, bacaklarda aşırı şişmeye neden oluyor. Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Ahmet Akgül, bacaklarında varis gibi damar hastalığı olanların asla pedikür yaptırmamaları gerektiğini söyledi.Manikür ve pedikür ile bulaşan hastalıklara karşı hijyen vurgusu sürekli yapılırken Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Ahmet Akgül'den dikkat çeken bir uyarı geldi. Prof. Dr. Akgül, pedikürün, bacaklarda selülit gibi bir görüntüyle başlayan bu nedenle de 'selülit hastalığı' da denilen lipödem hastalığına yol açtığını söyledi. Hastalığın kılcal damarlarda iltihaplanmayla ortaya çıktığını, çözüm amacıyla yapılan diyet ve sporun ise hiçbir işe yaramadığını anlatarak, "Bacaklarında herhangi bir damar hastalığı olan herkese pedikür yasaktırö dedi.
'İKİ FARKLI TÜR SELÜLİT HASTALIĞI VAR'
Prof. Dr. Ahmet Akgül, bacaklarda aşırı şişmeye yol açan lipödem hastalığının kilo ile alakalı olmadığını, selülit ile kendisini gösterdiğini anlatarak, şunları söyledi: "Lipödem hastalığının fazla kilo ile hiçbir bağlantısı yok. Bacakta şişlik ve selülit ile kendisini gösteriyor. Selülit hastalığı da deniyor ancak selülit isminde iki hastalığımız var. Bir tanesi popüler olan ve ciltte portakal kabuğu görüntüsü yapan hastalık. Bir de cilt altında mikrop kapılması ile oluşan hastalık. Bu daha çok bacak ve kol yaralarında ortaya çıkıyor. Yani yaranın mikrop kapması ve deri altında mikrop olması anlamında. Bu tür selülit lipödem dediğimiz damar hastalığıdır."
PEDİKÜR YAPTIRMAK TEHLİKELİDİR'
Lipödem hastalığının pedikür gibi işlemler sırasında mikrop kapılarak gelişebildiğini ifade eden Prof. Dr. Akgül sözlerine şöyle devam etti: "Ayak tırnaklarının köşelerini ya da tırnak yatağını hiçbir şekilde, hiçbir pedikür aleti ile oydurmamak gerekiyor. Çünkü biz ayakta duran bir canlıyız ve mikroplar devamlı cildimizin üzerinde mevcut. Bu mikroplar deriye yararlı, can veren mikroplar. Siz eğer bu yararlı mikrobu, derinin altına çok ufak bir çizikle bile sokarsanız cilt altındaki ince kılcal damarlar bu mikrobu alarak ya toplardamara götürecek ya da lenf damarlarına taşıyacak. Lenf damarlarına mikroplar giderek, bu kanalları bozuyor ve enzim salgılıyor. Birçok hasta 'Ben kendi pedikür malzemelerimi götürsem olmaz mı?' diye soruyor. Ancak burada sorun kişilerin kendi mikrobu. Pedikür yapılırken tırnağın etrafındaki yararlı mikroplar pedikür sırasında deride mikro travmalar yaratıyor. Normal bacakta sıkıntı olmuyor çünkü vücut o mikrobu atıyor. Ancak kişide lenfödem, varis, venöz yetmezlik gibi damarsal hastalıklar varsa sorun oluyor. Pedikür biraz derinden yapıldığında içeri mikrop giriyor. Onun için pedikür yapmak tehlikelidir. Bacakta herhangi bir damar hastalığı olan hiç kimse kesinlikle pedikür yaptırmamalıdır."
'DİYET VE SPOR İLE ZAYIFLAYAMAYAN HASTALAR LIPOSUCTION YAPTIRIYOR'
Bu hastalarda her şeye rağmen zayıflamanın gerçekleşmediğini belirten Prof. Dr. Akgül sözlerini şöyle noktaladı: "Lipödem hastaları spora başladıktan sonra vücutlarının üst bölümü incecik olmasına rağmen bacakları bir türlü incelmez. Bunun üzerine hastalar sporu da bırakırlar. Bacakları incelmediğinde liposuction gibi yöntemlere başvururlar. Belli bir süre görüntü düzelir ancak hastalığın nedeni cilt altındaki kılcal damarların bozukluğu olduğu için, yağ eskisinden daha kötü hale gelir. Bunun tedavisi yağlar ile alakalı değildir. Bunun tedavisi aslında kılcal damarlar ile alakalıdır. Lipödem bir damar hastalığıdır."
SELÜLİT VEYA LİPODEM, HASTANIN ŞİŞMAN OLMASIYLA MI İLGİLİDİR?
Kesin olarak "EVET" denemez. Çok zayıf kişilerde de selülit veya lipodem oluşur. O nedenle kişi "ben zayıfım, bende lipodem veya selülit olamaz" demesin. Tekrar ediyorum, selülit ve/veya daha ilerisi olan Lipodem hastalıkları bir DOLAŞIM BOZUKLUĞUDUR, bir kozmetik veya kilo bozukluğu değildir.