KALBİMDE ÇARPINTI BAŞLADI
27 yaşındayım üniversite mezunu atama bekleyen bir bireyim ailemle yaşıyorum. Şuna çalışmıyorum atama mücadelesinin içerisindeyim. 9 ay kadar önce kanepede uzanırken aniden kalbimde bir defa yüksek bir atım oldu ve ardından çarpıntı başladı acil servise koştum. EKG, kan bir sonuç çıkmadı kardiyologlara gittim bütün EKG, eko, kan, holter cihazı takıldı ve kalbimde sorum olmadığı söylendi ama 9 aydır çarpıntı geçmedi. En son ki kardiyolog D, b12 vitamini, Concor 5mg yarım şeklinde kullan bir kutu ve bırak dedi ama çarpıntı şikayetim kullanırken ve ilaçların bitmesine rağmen geçmedi geleceğe yönelik kaygılar duyuyorum. Evlilik, atanamama gibi bunun sonucunda mı çarpıntım oluyor? Çarpıntı sorunundan nasıl kurtulabilirim? Teşekkür ederim.
Panik Atak mı, Kalp Krizi mi?
Ben sürekli kalp krizi hakkında videolar izliyorum ve bir süre sonra bilinçaltıma işleyip panik atak oluyorum. Nefes alamıyorum, midem bulanıyor, bağırsaklarım deli gibi çalışmaya başlıyor. Tansiyonum 16/13’e çıktı daha da panik oldum. Bu sefer beyin kanaması geçireceğim sandım nasıl kurtulacağım ben bu hastalıktan doktor çare mi? Doktora gitsem kırmızı reçete ilaç yazarsa sıkıntı olur mu?
Gerçekten Şansı Yok Mudur?
Merhabalar ;
Annem 15 yıl önce bypass oldu ve 4 damarı değişti. Bypass tan 7 yıl kadar sonra damarları tekrar tıkandı, kalp krizi geçirdi ve stent takıldı. Bypass tan sonra tam 11 kez anjiyo yapıldı, son yapılanda stentleri değiştirdiler. Doktoru artık şansı olmadığını ve damarların çok inceldiğini söyledi. Son işlemden sonra annemin göğüs ve kol ağrısı geçmiyor. Şeker ve tansiyon hastası aynı zamanda. Size nasıl ulaşırız ne yapmalıyız gerçekten şansı yok mudur? İzmir’de ikamet ediyoruz gel derseniz gelebiliriz. Geri dönüşlerinizi bekler iyi çalışmalar dilerim.
Bize Yardımcı Olabileceğinizi Söylediler
Hocam iyi günler, babamın doğuştan kalp kası büyümesi varmış. Miyektomi ameliyatı olması lazımmış. Mersinde ikamet ediyoruz Ankara ya kadar gittik ama bu ameliyatı yaptıramadık. Sizin bize yardımcı olabileceğinizi söylediler hocam.
Hastane Doktor Araştırıyoruz
İyi akşamlar, babamın kalbine giden 3 tane damarı 100%80 tıkalıymış aort damarı 100%45 büyümüş. Ameliyat olması gerekiyormuş, hastane doktor araştırıyoruz. İnternette gördüm sizi yazayım dedim.
Elimiz Kolumuz Bağlandı
Merhaba hocam,
Babam kalp krizi geçirdi ve hastaneye kaldırdık. Sol ana arter tam tıkalıymış. Stent takılarak açıldı, birde sol on inen arter rca ona da stent takıldı 2 tane, o da tam açıklık sağlandı. Fakat doktorun demesine göre geç kalınmış, hastanın kalp hücreleri ölmüş ve kalbin yüzde 25i çalışıyormuş ne yapmamız lazım. Elimiz kolumuz bağlandı çok kötü durumdayız hasta 53 yaşında yardımlarınızı bekliyorum.
Fakat Altta Yatan Gerçek Neden Çözülmedikçe
Yaklaşık 8-9 aydır kalbime musallat olan bir aritmi şikayetim mevcut. Şu günlerde Bisoprolol 5mg/gün devam ediyor olmama rağmen, yine artış gösterdi. Beni rahatsız edecek sayıda VES’lerim oluyor. Kronik stresle yoğun bir ilişkisi olabileceğini düşünüyorum. Doz arttırırsam (daha öncesinde olduğu gibi) bir süreliğine rahatlayacağımı düşünüyorum fakat altta yatan gerçek neden çözülmedikçe hissediyorum ki bu geri gelecek. Bu sebeple biyorezonans tedavisi için sizinle görüşmek istiyorum. Teşekkürler,
DÜŞÜK KARBONHİDRATLI DİYET
Ben size Turkiye disindan yaziyorum. 40 yildir tenis sporu ile haşir nesir oldum. Hafif gogus agrisi hissetmem uzerine … Universite hastanesine kontrol oldum. Stress Testi pozitif sonuc verdi. Doktorum Ecoprin ve Vasoxen almami tavsiye etti. Bu ilaclari su anda duzenli aliyorum. Hatta muadilini dahi almiyorum soyleneni yapmak icin, Turkiye'den getirtiyorum. Doktorum "dusuk karbonhidratli diyet" onerdi. Onu da yapiyorum. Bu ilaclari almaya basladiktan ve diyetde de bir/bir bucuk ay sure gectikten sonra, once, bir yerde yuruyus sonrasi otururken birden sol bacagim baldir icine sanki bicak saplanmis gibi keskin bir agri girdi ve cok hissettirdi kendisini. Daha sonra gunde 2/3 kez tekrarlamaya basladi. Simdi kafamda grafik ciziyorum, bu sayi 3/4'e cikti.
Bunun ne olabilecegini ve ne yapmam gerektigini uzaktan da olsa tavsiye edebilirseniz mutesekkir kalirim. Tesekkurler.
Kalbin Taş Gibi Diyorlar…Yaşayamıyorum
Merhaba
Ben 2014 yılında ilk panik atağımı geçirdim. Kaygı bozukluğu depresyon sürekli panik hali bunlar artık kişiliğimin bir parçası olan moral bozucu etmenler oldu. 4,5 yıl kadar paxera kullandım 2019 nisan ayında tüp bebek tedavisi için ilacı bıraktım. 2019 da kasım ayında zaten kötü giden işyerimden çıkarıldım.
Ve tüp bebek tedavilerim sonuçsuz kaldı. Pandemi geldi, yakınlarımdan birilerini kaybettim, kpss ye hazırlanmaya çalıştım ve 2020 mart ayından bu yana kalp ağrısından artık bıkmış durumdayım. Yaşayamıyorum. Sadece nefes alıp insanı ihtiyaçlarımı en alt seviyede karşılayıp, kalp ağrısını yaşıyorum.
Kardiyologlar kalbin taş gibi hiçbir şeyi yok sakin ol biraz diyorlar. Bu benim her gün dehşet içinde acaba şimdi mi kalp krizinden öleceğim sorunumu iyileştirmiyor ama. Tükenmeme ramak kaldı.
Ağrılarım ilk başta tek noktada bıçak saplanması gibiydi, sonra basınç, sıkışma, göğsüm yarılıyor gibi kalbim yerinden sökülüyor gibi olma, nefes alamama, sırt ağrısı, kol ve çenede uyuşma oluyordu. Sol tarafıma yatamıyorum zaten de sırt üstü ve sağa dönmeyle de artık rahat edemiyorum. Şu an bir balon var ve göğsümde şişerek kendine yer açmaya çalışıyor gibi oluyor.
Ne yapmam gerek? Artık doktor doktor dolaşmak istemiyorum. Ve Ankara’dayım siz de İstanbul’da. Okuyup cevaplarsanız en azından umut olacak benim için.
Teşekkürler
KALP ÇARPINTISI
Kalp çarpıntısı şikayetiyle doktora başvurdum. İlk başta eko ile kalbe ve kapaklara bakıldı sıkıntı olmadığı söylendi daha sonrasında eforlu ekg yapıldı eforlu ekg yi 10 dk da bitirdim. Sonuç olarak negatif maksimal efor testi yazıldı. Daha sonrasında bt anjiografi yaptırdım. Sonuçta “sol dominansı izlenmiş olup tetkike dahil koroner arterlerde plak veya darlık saptanmamıştır” sonucu konuldu . Size ilk sorum sol dominansi izlenmiş olması ne anlama gelir? Daha sonrasında asıl kafamı karıştıran mesele holter takıldı. Holter sonucumda bazal ritim sinüs ritimdir ortalama kalp hızı 71/dk olarak saptandı (en düşük 42 en yüksek 167) inceleme sırasında 98 adet ventriküler ekstra atım izlendi. Supraventrıkuler, ventrıkuler tasıkardı, duraklama blok saptanmadı. Doktorum sonuç olarak bir sıkıntı olmadığını 98 ekstra atımın normal olduğunu herkeste olabileceğini, ilaca veya tedaviye gerek olmadığını söylese de içim rahat etmedi. Beni bu konuda aydınlatabilirseniz çok memnun olurum saygılarımla.
ŞANLIURFA
Hocam ben Şanlıurfa'da ikamet ediyorum çarpıntı ve buna bağlı olduğunu düşündüğüm şikayetlerim mevcut ve artık günlük hayatımı çok olumsuz etkiliyor instagramdaki iletişim numaralarından ulaşamadım bilgi almak ve ona göre gelmek istiyorum iyileşmek normalleşmek istiyorum normalde ablasyon yapan bir hastaneden bilgi aldım ama bende komplike sorunlar var o yüzden sizden dönüş bekliyorum. Selamlar.
Yukarıdaki gazete haberinin tamamını aşağıda okuyabilirsiniz veya orijinal haberi görmek için TIKLAYABİLİRSİNİZ.
"DÖRT çocuk annesi Hatice Kara ilk kalp krizini 1999’da geçirdi. Yaşadığı yer olan Sivas’ta ve Malatya ile İstanbul’da hastane hastane dolaşmaya başladı.
Anjiyo, balon, stent uygulamaları peşi sıra geldi.
Bir türlü göğsünde hissettiği ağrılar bitmedi. Kısa yürüyüşler bile zor geliyordu. Sırt üstü yatamıyor, ancak oturarak uyuyabiliyordu. Geçtiğimiz martta geçirdiği kalp krizinden sonra yoğun bakım ünitesine alındı. Orada iki kalp krizi daha geçirdi. Hastane dolaşmaktan, anjiyolardan bıktı. “Bütün sosyal hayatım bitmişti. Evden dışarı çıkamıyordum. Her sabah ‘ölecek miyim, kalacak mıyım?’ diye düşünerek uyanıyordum. Sanki göğsümde bir kamyon oturuyordu. Evde yalnız kalamıyordum. Her anjiyo, balon, stent sonrası aynı sıkıntıları yaşıyordum. Artık anjiyo olmak istemiyordum” diye anlatıyor o günleri.
Aldığı ilaçlara rağmen balonla açılan kalp damarlarına yerleştirilen stentler her seferinde yeniden tıkanıyordu. Nihayet televizyondaki bir sağlık programında Bakırköy Sadi Konuk Araştırma ve Eğitim Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Klinik Şefi Doç. Dr. Ahmet Akgül’ü gördü. Divriği’den atlayıp İstanbul’a geldi. Doç. Dr. Akgül, Kara’yı muayene etti. Kalp damarlarındaki 10 stente rağmen ağrı ve yorgunluk şikayetleri devam ediyordu. Doç. Dr. Akgül, “Stentler konduktan sonra verilen kan sulandırıcılara karşı demek ki direnç geliştirmişti. Şeker hastalığının daetkisiyle yeniden tıkanıyordu. Ameliyata karar verdik” diyor.
LİTERATÜRDE ÖRNEĞİ YOK
Kara’nın iki bacağından alınan damarlarla, 4 kalp damarına by-pass yapıldı. Doç. Dr. Akgül, “Stentler damarlara öyle dizilmiş ki, ameliyat yapmak çok zor oldu. Kadın damarları daha ince. Buna şeker hastası olması da eklenince risk artıyordu. Stentlerden birini çıkardık çünkü damarı bağlayacak yer kalmamıştı. Diğerlerine dokunmadık, aralarında kalan boş yerlere yeni damar yollarını bağladık. Stentler böylece devre dışı kaldı. Hastamızın artık kutu kutu kan sulandırıcı ilaç içmesine gerek yok. Literatürü araştırdım, bu kadar çok anjiyo olan hastaya rastlamadım. Guinness Rekorlar Kitabı’na aday olur bence” diyor."
RİTM UZMANI
Rastgele sızın vıdeonuzu ızledımde bende uzun sureden berı bır carpıntı atagı var. Holterde nabız 150 aev 150 adet ves 100 adet kısa surelı bir svt atagı diye nor dusulmus olan. Kalp doktoru bunların sorun olmadıgını svt cok kısa oldugu ıcın tedavıye gerek olmadıgını bunların sebebının pıskolojık olduğunu, kaygı bozuklugu ve panık atak olarak yorumladı ama arada benım hıc bır sey yokken cıkan bır carpınt ekstrasıstol ve svt ataı oluyor. Bunun ıcın sızınle gorussem altta yatan sebebı bulunmayan carpıntı vıdeosunda belırttıgınız gıbı elektrık sıstemınde bır uyarı var ya gıttıgım kardıolog arkadas rıtım konusunda uzman degıldı yada o ekg dekı ınce belırtılerı goremedı dıcemde mantıksız olucak kı oyle kı kaygı bozulguu dedıgı sey yanı carpıntı ataklarından evden ıse gıdemez bır yerde tek basına kalamaz ve carpıntı tekrarlıcak dıye uzun yola gıdemez oldum. Bana bır yol harıtası belırlemek amacıyla sızle gorusmek ıstıyorum. Svt olsa bıle ablasyon ıle tamamen gectıgını okumuştum. Ablasyon ınkanımız var ıken buradakı kardıyolog arkadaslar svt neden onermedıler yada ben Izmır’de yasıyorum sızın hangı ılde olodugunuzu bılmıyorum. Sızın gıbı bır ablasyon ve rıtım uzmanı bır doktor arkadasına yonlendırmede yapabılırsenız sevınırım, saygılar.
AİLEDE KALP HASTALIĞI GENİ VAR
Ben babamla birlikte gelmek istiyorum. İkimizde de geçmeyen bacak ağrıları var. Onda ilerlemiş ben de ise yeni başlayan ayak mantarı da var. Babam aynı zamanda kalp hastası. Doğuştan kalp duvarında kalınlaşma var ve beloc zoc 100mg kullanıyor. Benim de ikinci hamileliğimde başlayan ve o zaman panik atak sanılan hatta ara ara doktorların antidepresan ve hava vererek baskılanmaya çalıştıkları çarpıntılarım başladı. Son birkaç aydır aralıkları sıklaştı ama ben doktora gitmedim ilaç ya da hava istemediğim için. Çünkü panik atak olduğuna inanmıyorum. Duşta sırtımın sol tarafından koluma doğru bir ağrı ve yavaşlama hissiyle başladı ilk. 6 aylık hamileydim o zaman. İki oğlumda da doğuştan üfürüm var. Büyük 4,5 küçük 3 yaşında. Çabuk yorulma ve sararma şikayetçilerimiz var.
Yukarıdaki gazete haberinin tamamını okumak için aşağıdaki renkli yazıyı okuyun veya orijinal haberi görmek için TIKLAYINIZ.
Robotik sistemler, kalp kapakçığının değiştirilmesi ve tamiri, kalpteki deliklerin tamiri, tek damara by-pass ve kalp tümörlerinin çıkarılmasında başarılı.
Teknolojinin cerrahiye en fazla yansıdığı alan olan robotik cerrahiyle, artık kalp ameliyatları da başarıyla yapılıyor. Yıllar önce beyinden biyopsi almak için en basit haliyle ameliyathanede ilk kez kullanılan robot, bugün "uzay teknolojisinin ameliyathaneye girmiş hali" olarak tarif edilen gelişmiş durumuyla kalpte, kalp kapakçığının değiştirilmesi ve tamiri, deliklerin tamiri, by-pass, kalp tümörlerinin çıkarılmasında uygulanıyor.
KABURGALAR KESİLMİYOR
Kamu hastanelerinde ilk robotik kalp ameliyatını gerçekleştiren Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Klinik Şefi Prof. Dr. Ahmet Akgül, kalp ameliyatlarının robot kullanılarak yapılmasının, ameliyatın başarısı ve hastanın iyileşme süreci açısından önem taşıdığını vurguluyor. Robotik kalp ameliyatında, açık kalp ameliyatına kıyasla hastaya en az zararın verildiğini belirten Prof. Akgül, "Bu da hem ameliyat sonrası ortaya çıkabilecek problemleri önlüyor hem de hastanın çok daha kısa sürede günlük hayatına dönmesine yardımcı oluyor" dedi.
Prof. Dr. Akgül, "Robot kullanarak gerçekleştirdiğimiz kalp ameliyatında göğsün altından, kaburgaların arasından 2 delik açıyoruz ve kameranın girebilmesi içinde 4-5 santimlik kesi yapıyoruz. Kaburgaları kesmiyoruz. Açık kalp ameliyatında göğüs kafesi yukarıdan aşağı kesiliyor, ayrılarak iki tarafa doğru açılıyor. Açılırken o bölgedeki kemiklerin elastikiyeti yetmezse bazen bir iki kaburga kırılabiliyor. Kaburgaların kaynaması ve yaptığımız büyük kesinin kapanması zaman alıyor. Robot ameliyatında bunların hiçbirini yapmadığımız için hasta çok daha çabuk işine gücüne dönebiliyor" dedi.
Robotik cerrahi, kalp ameliyatlarının yanı sıra prostat ameliyatları, bazı obezite ameliyatları, kadın hastalıkları, kulak burun boğaz ameliyatlarının bazılarında açık cerrahiye üstünlük sağlıyor. Açık cerrahinin riskli olduğu hastalarda robot cerrahisinin tercih edildiğini belirten Prof. Dr. Akgül, "Akciğerde solunum problemi olan kişilerde, şeker hastalarında ve şişmanlarda robot hastaya verilen riski azaltıyor" diye konuştu. Robotik ameliyatların her yaşta yapılabileceğini, by-pass için damar sayısının önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Akgül, "Tek damar tıkanıklıklarını yapabiliyoruz. Ancak kalbin arka tarafına stent konulacaksa 3-4 damar da yapılabiliyor. Şu anda aort kapağına çok fazla müdahale edemiyoruz ama diğer kapaklara müdahale edilebiliyor" şeklinde konuştu.
KALBİ SU TOPLAYAN AVUKAT BU YÖNTEMLE KURTULDU
7 ayda 57 kilo veren 40 yaşındaki avukat Ferhan Saner'in kalp kapakçıkları, hızlı kilo verme yüzünden bozuldu. Acil olarak ameliyata alınan Saner'in kapakçıkları değiştirildi. Ancak kullanmak zorunda olduğu kan sulandırıcı yüzünden 3 ay sonra kalbi su topladı. Saner'in kalp zarına pencere açılarak suyun boşaltıldığı ameliyat, dünyada ilk defa robot kullanılarak Prof. Dr. Ahmet Akgül tarafından gerçekleştirildi.
MARFAN HASTALIĞINDA KALP ÇARPINTISI
Marfan hastasıyım. 28 yaşındayım ve 6 yaşından beri durumu biliyoruz. Yaklaşık 4 yıldır (tanı koyulma zamanı) ritim bozukluğu söz konusu. 3 kere elektroşok yöntemi ile ritim düzenlendi; sonrasında düşük nabızlarda ( 40-48) ancak düzenli ritimle hayatına devam etti. İlk iki elektroşok ortalama bir sene kadar durumu idare etti. Kesin sebepleri belli değil ama muhtemelen ilki Nurofen kullanımı, ikincisi kullanılan ilaç (kardone vb.) azaltılması kaynaklı ritim bozuldu. Nabız 80-90 civarı ama ciddi bir düzensizlik ve bunun yansıması da şiddetli yorgunluk hali var, ve bu günlük yürüme, merdiven çıkma vb. aktivitelere bile mani olan bir yorgunluk. Elbette ki bu anlatılanlara bakarak kesin bir şeyler söylemek kolay değildir ancak, tavsiyeniz nedir? Tekrar elektroşok mu, yoksa yakma/dondurma yöntemi mi? Muayeneye gelip bilgi almak ve gereken neyse yapmak istiyoruz. Bu noktada bizi yönlendirebilir misiniz? Gerek muayene ücreti, gerekse operasyon ücretleri hakkında da bilgi verebilirseniz sevinirim.
ANİ GELİŞEN ÇARPINTI VE ATRİAL FİBRİLASYON
Merhaba,
Beş gün önce ani çarpıntı haliyle gece yarısı ambulansda acile kaldırıldım. Yapılan tetkikler sonucunda AF teşhisi konuldu. Şuan ilaçlı tedavi başlatldı. Xarelto 20mg(1*1) ve saneloc 50 mg(1*1) kullanıyorum.
38 yaşımdayım bu olay beni acayip sarstı. İki bebeğim var. Ne yapmam gerektiği konusunda özgüven kazanmak istiyorum.
Bana yardımcı olabilir misiniz?
SİNÜS TAŞİKARDİSİ VE ABLASYON TEDAVİSİ
Bana sinüs taşikardi tanısı konuldu. Stres ve sıkıntılı anlarımda, çay ve kahve içtiğim zaman, spor yaptığım zaman kalbim çarpıyor. Kısaca sinüs taşikardinin bütün belirtilerini o an yaşıyorum. Bazen sol kol ve bacağımda hafif ağrı ve uyuşma gibi bir şey de hissediyorum. En zoruma giden bunun normal yürürken ve spor yaparken de olması. Doktorum ilk aşamada “ilaca gerek yok” dedi. Benim şikayetlerim artınca saneloc 50 diye bir ilaç verdi. İki ay kullandım sonrasında kalbimde ağrı ve batmalar hissedince bıraktım. Zorda kalmadıkça da kullanmıyorum. Ancak bir kaç gündür kalbimde kısa aralıklarla oluşan ağrılar hissediyorum. Bunun taşikardi ile alakası var mı acaba? 45 yaşındayım ve hipo tiroid hastasıyım. Günde bir tane euthyrox 25 kullanıyorum. Çarpıntımı arttırdığı için yarım içiyorum. Oda diğer fonksiyonlarımı etkiliyor.Saçlarım dökülüyor falan filan. Ablasyon yöntemi varmış bu yöntem ne kadar güvenilir acaba? Hocam sinüs taşikardi öldürücü mü? Eşimden ayrıyım ve iki kız çocuğum var, onları büyütmeden ölmek istemiyorum. Ne tavsiye edebilirsiniz? Şimdiden teşekkür ediyorum. İyi çalışmalar.
STRES VE YORGUNLUK DENİLDİ
Ben Danimarka da yaşıyorum. 36 yaşındayım. Mart da nefes darlığı ve kalp sıkışması yaşadım. Aşırı kustuktan sonra aşırı terleme ve nefes darlığı yaşadım ardından göğsüme bir şey oturdu, boğazıma bir yumruk gibi oldu daraldım. Sol kolum ve yüzümün sol tarafı uyuşma oldu ve ben kendimi kaybettim. Gözleri mi açtığım da ambulans ve doktorla var. Bana her hangi bir teşhis konulmadı. Sadece stres yorgunluk denildi. Ve bana buradaki hastane den 3 ay sonrasına, kardiyoloji bölümünden randevu verdiler. Ben sık sık bunun aynısını yaşıyorum. 7 ve 10 günde bir geliyor ve olduğu zaman, boynumdan yukarıya başıma doğru bir ağrı veriyor. Hocam bu ne demek oluyor, ne gibi bir rahatsızlık olabilir. Bana yardımcı olabilir misiniz?
EKSTRA SİSTOLÜM VAR
Merhaba ahmet bey,ben 45yaşındayım yaklaşık 9senedir eksra sistolum var. En son 21.09.2015 tarihinde takılmış olan holter sonuçunda VE Total 348 SVE 16 ve bir kez kısa SVT atagı görüldü doktor Diltazem 120 sabah ve Diştazem 60 mg akşam verdi yaklaşık beş aydır düzenli kullanıyorum ama bir aydır ekstra sistollerim arttı çok çabuk yoruluyorum özellikle geceleri uyumak kabus oldu bazen gece yarılarına kadar uyuyamıyorum çarpıntı yüzünden sizin tavsiyeniz nedir ne yapabilirim yanlış bir tedavimi uygulanıyor kafam çok karışık.
PANİK ATAK MI, HEYECAN MI, ÇARPINTI MI YOKSA HEPSİ Mİ?
Hocam bir şey danışmak istiyorum, 30 yaşındayım daha evvelden bir çok kez çarpıntı için holter ve eko çektirmiştim ama bir sorun çıkmamıştı. Erken atım hissettiğim son günlerde ki holter sonuçlarım 2 adet izole VEA, toplam 1400 adet SVEA, 36 adet SVCOUPLET, 3 kez SVTRİGEMİNE, 54 kez 3-4 vuruşluk SV RUN izlenmiştir. Sonuç: sık SVEA, SV COUPLET ve sık SV RUN atakları Doktorum 2,5 gr concor başladı. Panik atak için tedavi görmüştüm. Zamanında biraz heyecanlı ve kendini dinleyen biriyim. Bu sonuçlar sıkıntı çıkaracak sonuçlar midir? Hayati risk taşır mı? Kafama takıyorum ister istemez. Cevaplarınız için teşekkürler şimdiden.
CEVABIMIZ:
Bu sorumuzu da hasta ile ilgili özel bilgi paylaşmadan genel okuyucu profiline açtık. Çünkü çok yaygın bir sıkıntı ve genellikle sorulan bir sorudur.
Birkaç kelimenin anlamını açıklamamız gerekir. Lütfen okumaya devam edin:
Bir büyükşehir veya metropol hastalığı: Panik atak. Nedir bu, hastalık mı, şikayet mi, gelip geçici mi?
Aslında panik atak bir hastalık değil bir hastalığın kendini sunum şekli. Esas hastalık "kaygı bozukluğu" veya "anksiyete bozukluğu" veya "takıntı hastalığı" veya "evhamlı yapı" veya...
Yani bildiğiniz, her şeyin olumsuz tarafına takılma durumu. Bu kişiler çoğunlukla eleştiricidir, titizdir, takıntılıdır, geçmiş bazı olaylardan gereksiz pişman olur veya gelecek veya gelmeyecek olaylar hakkında şimdiden kaygı duyarlar.
Kişilik özellikleri de benzerdir, mükemmelliyetçi ve özellikle gururludur. Çoğunlukla eğitimlidir ve eğitim hayatları derecelerle süslenmiştir.
Büyükşehirler bu kişilerin hastalıklarının ortaya çıkması için mükemmel bir ortamdır. Çünkü çok fazla gereksiz uyaran vardır ve her şey kaostur.
Bu kişiler köyde yaşasa bu hastalık kendini göstermez.
Rahatsızlık kendini 2 şekilde gösterir:
1- Yaygın kaygı bozukluğu
2- Panik atak
"Hangisi kötü" derseniz, "duruma bağlı" derim. Eğer hep mutsuz şekilde gezmek ve hep mutsuz etmek istiyorsanız, birinciyi seçin, yok bana bazen olsun, mesela gece "kalp krizim var" diye kalkıp, camı açık, derin nefes alıp, etrafınızdakileri de paniğe sokmak istiyorsanız ikinciyi seçin.
Bu durumda hastanın dolup da taşmaya başlayan iç huzursuzluğu artık yerinde durmaz ve "somatizasyon" başlar. Yani kafanın içinde kaynayan gereksiz ve yararsız mutsuz düşünceler artık daha da dikkat çekmek için vücudun bir yerinde kendini hastalık varmış gibi gösterir. Örneğin bu hastamızdaki çarpıntı.
Doktor hekim dolaşır, tetkik tahlil üstüne yapılır, sonuç: "Senin stresin var" denir. Bu da yanlış bir sonuçtur, sende daha farklı şeyler var.
UNUTMAYIN, ÇARPINTI KAYGI HİSSİNE, KAYGI HİSSİ DE ÇARPINTIYA YOL AÇAR. YANİ BİR KISIR DÖNGÜYE YOL AÇAR. İŞTE BİZ BU KISIR DÖNGÜYÜ KIRMALIYIZ.
Neler mi, tedavi mi?
LÜTFEN AŞAĞIDAKİ VİDEOLARI İZLEYİNİZ
Hepsi kolay. Bekleriz.
PANİK YARATAN SİNÜS TAŞİKARDİSİ
CEVABIMIZ:
PANİK ATAK, KALP KRİZİ, KIRIK KALP SENDROMU
ANNEM ARİTMİ HASTASI
Hocam merhabalar.