İNSANLIK ADINA
Merhaba hocam sizi 3 hafta önce keşfettim. Sevgilimin kalbine giden 2 damarında tıkanmalar oluşmaya başladığı haberini aldığımızda. Aydınlıyız biz. Burada hemen profesör hocalara gittik sonra Ankaraya gittik. Tüm doktorlar aynı şeyi söyledi ama benim için 3 doktor vardı. Birisi sizdiniz sonra sizin tüm videoları izledim dedim ki hasta olmasam bile oturup konusmak isterim. Tahminimce bu mesajı okumaya vaktiniz olmaz. Ama yazmak istedim insallah gerek kalmayacak. Size şuan gelmemize ilaçlar ile yarıyor şükürler olsun. Tam uzmanlık alanınızı bulmuşsunuz. Hocam güzel kalbiniz kalp hastaları için çalışıyor. TEŞEKKÜRLER İNSANLIK ADINA İYİKİ VARSINIZ.
BİR KALP BORCUM OLSUN
01.03.2013 günü sıradan bir kontrol için gittiğim hastanede dört damarımın %95 daraldığını, acil açık kalp ameliyatı gerektiğini öğrendim. İnanmadım.
Kış süresince her gün düzenli iki saat yürüyen, yılın 6 ayı boyunca günde 8 saat mutlaka denizde olan, kalan zamanı bisiklete binerek ve spor yaparak geçiren, deniz ürünleri ve taze sebze dışında hiçbir şey yemeyen 65 kiloluk ben bile kalp hastası olabilirmişim.
Ameliyata girdiğim andan taburcu olduğum ana kadar bana kendimi evimde gibi hissettiren, bu zorlu süreci en kolay şekilde atlatmamızı sağlayan Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisinde ekibini bir orkestra yönetir gibi yöneten Prof. Dr. Ahmet Akgül başta olmak üzere, tüm doktor, hemşire ve hastane personeline çok teşekkür ederim. Hayatın yükünü ve stresini omuzlarına alarak, sitemsiz ve sıkılmadan yüzleri gülümseyen bu ekiple karşılaşmak bizim için büyük bir şanstı.
Ameliyatım süresince ise, gereken kanı çok kısa bir süre içerisinde temin ederek bana yetiştiren, hiç tanımadığım halde bir saniye bile tereddüt etmeden hastaneye koşan Koç Grubu'nun değerli yönetici ve çalışanlarına da teşekkürlerimi sunarım.
Yanısıra, dünyadaki en değerli varlığım kızımı yalnız bırakma korkusunu yaşadığım anda, bana onu asla yalnız bırakmayacak büyükleri ve dostları olduğunu gösteren herkese "Bir Kalp Borcum Olsun"...
Sevgi ve saygılarımla,
Şeref Şenokur
YERE YANLIŞ BASMA ve KILCAL DAMAR DOLAŞIM BOZUKLUĞU
Bugün 31.12.2020. 24.11.2020 tarihinde başladığımız annemin tedavisinin sonuna geldik. İlk geldiğimizde ayaklarında ağrı ve yürüyememe şikayetlerimiz vardı, yapılan çekimlerde ana atar ve toplar damarların açık olduğu fakat kılcal damarlarda bir sıkıntı olduğu bize bildirildi. Vücuttan alınan kan ayaklarına ozonla beraber verildi ve yürüyüşlerimizde belli bir düzelme olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca ilk yapılan tedavide annemin aslında yıllardır yere yanlış bastığını da yapılan taban analizinde görmüş olduk. Bunun içinde uygun tabanlık yaptırıp artık onu kullanıyoruz. Belki de bu rahatsızların sebebi yanlış basmadan dolayı kılcal damarların normal düzenini bozup kan akışın olumsuz hale getirmişte olabilir diye düşünüyorum. Sonuçta tedavimizi yaptırdık. Bundan sonra beslenmemize dikkat eder. Düzenli yürüyüşler yaparsak bu sıkıntılarımızdan tamamı ile kurtulmuş olacağız. Bu süreçte bize yakın ilgi ve güler yüz gösteren başta hocamız Prof.Dr. Ahmet AKGÜL'e, asistan doktorlarımıza hemşirelerimize ve tüm çalışanlara teşekkür ediyorum.
ROBOT İLE KORONER BY PASS AMELİYATI
Yukarıdaki gazete haberinin tamamını okumak için aşağıdaki renkli yazıyı okuyun veya orijinal haberi görmek için TIKLAYINIZ.
Robotik sistemler, kalp kapakçığının değiştirilmesi ve tamiri, kalpteki deliklerin tamiri, tek damara by-pass ve kalp tümörlerinin çıkarılmasında başarılı.
Teknolojinin cerrahiye en fazla yansıdığı alan olan robotik cerrahiyle, artık kalp ameliyatları da başarıyla yapılıyor. Yıllar önce beyinden biyopsi almak için en basit haliyle ameliyathanede ilk kez kullanılan robot, bugün "uzay teknolojisinin ameliyathaneye girmiş hali" olarak tarif edilen gelişmiş durumuyla kalpte, kalp kapakçığının değiştirilmesi ve tamiri, deliklerin tamiri, by-pass, kalp tümörlerinin çıkarılmasında uygulanıyor.
KABURGALAR KESİLMİYOR
Kamu hastanelerinde ilk robotik kalp ameliyatını gerçekleştiren Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Klinik Şefi Prof. Dr. Ahmet Akgül, kalp ameliyatlarının robot kullanılarak yapılmasının, ameliyatın başarısı ve hastanın iyileşme süreci açısından önem taşıdığını vurguluyor. Robotik kalp ameliyatında, açık kalp ameliyatına kıyasla hastaya en az zararın verildiğini belirten Prof. Akgül, "Bu da hem ameliyat sonrası ortaya çıkabilecek problemleri önlüyor hem de hastanın çok daha kısa sürede günlük hayatına dönmesine yardımcı oluyor" dedi.
Prof. Dr. Akgül, "Robot kullanarak gerçekleştirdiğimiz kalp ameliyatında göğsün altından, kaburgaların arasından 2 delik açıyoruz ve kameranın girebilmesi içinde 4-5 santimlik kesi yapıyoruz. Kaburgaları kesmiyoruz. Açık kalp ameliyatında göğüs kafesi yukarıdan aşağı kesiliyor, ayrılarak iki tarafa doğru açılıyor. Açılırken o bölgedeki kemiklerin elastikiyeti yetmezse bazen bir iki kaburga kırılabiliyor. Kaburgaların kaynaması ve yaptığımız büyük kesinin kapanması zaman alıyor. Robot ameliyatında bunların hiçbirini yapmadığımız için hasta çok daha çabuk işine gücüne dönebiliyor" dedi.
Robotik cerrahi, kalp ameliyatlarının yanı sıra prostat ameliyatları, bazı obezite ameliyatları, kadın hastalıkları, kulak burun boğaz ameliyatlarının bazılarında açık cerrahiye üstünlük sağlıyor. Açık cerrahinin riskli olduğu hastalarda robot cerrahisinin tercih edildiğini belirten Prof. Dr. Akgül, "Akciğerde solunum problemi olan kişilerde, şeker hastalarında ve şişmanlarda robot hastaya verilen riski azaltıyor" diye konuştu. Robotik ameliyatların her yaşta yapılabileceğini, by-pass için damar sayısının önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Akgül, "Tek damar tıkanıklıklarını yapabiliyoruz. Ancak kalbin arka tarafına stent konulacaksa 3-4 damar da yapılabiliyor. Şu anda aort kapağına çok fazla müdahale edemiyoruz ama diğer kapaklara müdahale edilebiliyor" şeklinde konuştu.
KALBİ SU TOPLAYAN AVUKAT BU YÖNTEMLE KURTULDU
7 ayda 57 kilo veren 40 yaşındaki avukat Ferhan Saner'in kalp kapakçıkları, hızlı kilo verme yüzünden bozuldu. Acil olarak ameliyata alınan Saner'in kapakçıkları değiştirildi. Ancak kullanmak zorunda olduğu kan sulandırıcı yüzünden 3 ay sonra kalbi su topladı. Saner'in kalp zarına pencere açılarak suyun boşaltıldığı ameliyat, dünyada ilk defa robot kullanılarak Prof. Dr. Ahmet Akgül tarafından gerçekleştirildi.
EN İYİ BY PASS DOKTORU
Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi - Kalp Damar Cerrahisi Bölümünde, Babam Sali ERDEM, 09.04.2014 tarihinde kalp ameliyatı oldu. 2 hafta hastanede tedavi gördü, hastalığı boyunca özveriyle tıbbi bilgi ve insani ilgilerini esirgemeyen. Prof. Dr. Ahmet AKGÜL başta olmak üzere, babamın ameliyatını gerçekleştiren Uzman Dr. Saygın TÜRKYILMAZ, Uzman Dr. Emrah EREREN, Asistan Dr. Sercan DUMAN ve tüm bölüm çalışanlarından gördügümüz güven, güleryüz, ilgi ve saygının karşılıgında teşekkürü borç bildim, bu kadar meslegini severek yapan, hastalarına duydukları saygı ve ilgi için kendilerine sonsuz teşekkürler, özel hastanede bile görülmeyen güven ve ilgiyi burada gördük.
Mustafa Kemal Atatürk boşuna dememiş, beni türk hekimlerine emanet edin diye, ülkemizde sizin gibi doktorların varlığını bilmek gurur ve güven verici, başımızdan eksik olmamanız dileğiyle, Teşekkürler.
Katibe Erdem
AKCİĞER KANSERİ VE KORONER BAYPAS AMELİYATI AYNI ANDA
Yukarıdaki gazete haberinin tamamını okumak için aşağıdaki renkli yazıyı okuyunuz veya orjinal haber için TIKLAYINIZ.
"Remzi Ürgül (67), diyabet hastasıydı. Doktora gittiğinde, iki kötü haber birden aldı.
Yapılan ilk tetkiklerde, Ürgül’ün bir değil iki kez kalp krizi geçirdiği, ölümü bu iki seferde de fark etmeden atlattığı, ancak kalp
kaslarının harap halde olduğu anlaşıldı. Ameliyat için yapılan ileri tetkiklerde ise, akciğerleriyle ilgili ikinci kötü haber geldi. Hiç belirti vermese de akciğerinde tümör vardı.
AYNI ANDA İKİ AMELİYAT
Hem kalbinden, hem tümörün daha da yayılmaması için akciğerinden ameliyat gerekiyordu.
Ancak doktorlar, kalp ve damarlarındaki sorun nedeniyle ameliyatı riskli buluyordu. Sonunda ameliyata, Bakırköy Sadi Konuk Araştırma ve Eğitim Hastanesi’nde kalp ve damar cerrahı Prof. Dr. Ahmet Akgül cesaret etti. İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanlığı da yapan Prof. Dr. Akgül, Ürgül’ü iki gün içinde ameliyata hazırladı ve aldı. Ameliyatta hem kalp damarlarına baypas yapıldı, aynı anda akciğerdeki tümör de çıkarıldı. Bir gün yoğun bakımda tutulan Ürgül, 5 gün daha hastanede izlendikten sonra taburcu edildi.
İKİ KALP KRİZİNİ FARK ETMEMİŞ
Prof. Dr. Ahmet Akgül: “Hasta geldiğinde morali çok bozuktu. Yıllardır diyabet hastasıydı. Diyabetin sinirlerde yaptığı harabiyet yüzünden kalp krizini hissetmeden, ayakta atlatmıştı. Kalbi çalışırken ameliyatı tercih ettik. Çünkü kalp kası çok zarar görmüştü. Zayıf kalp kaslarının tekrar çalışmama riski vardı. Bunu göze alamazdık. Göğsü açılmışken tümörleri ve yayılma riskine karşı lenf düğümlerini de çıkardık.”
Hakkında o kadar çok şey söyelemek/yazmak mümkün ki nasıl toparlasam diye günlerdir düşünmekteyim. ama galiba sadece "O BİR MUCİZE" DEMEK İSTİYORUM! Eminim ki bundan sonra hep hayatımızda aile doktorumuz olarak var olacak. Can doktor can'ımız doktor hayatımızı, babacığımızı bizlere geri veren doktor. İki gün içerisinde tüm ekibi ile birlikte babamın "by pass olamaz" denilen kalp ameliyatını ve aynı zamanda sürpriz bir şekilde karşımıza çıkan akciğer tümörünün temizlenebilmesi için tüm organizasyonu yapan aklı "akıllara zarar" doktor!
Çok sevgili Prof. Dr. Ahmet Akgül hocam, o çok kıymetli elleri öpülesi insan! Siz çok yaşayın o kadar mutlu ve sağlıklı yaşayın ki çok daha başka insanların da kırılmış olan umutlarına tekrar can olun, hayat olun, sağlık olun! Allah sizi çok korusun, tırnağınızın ucu zarar görmesin!
DR BAYPAS (MR BYPASS)
Sayın Dr. Ahmet Akgül çok sevdiğim dayımın hayatını kurtardı. Ciddi anlamda hayati risk taşıyordu ve hastamızın damar yapısı da sorunluydu. Hiç bir cerrah arkadaş ameliyata yanaşmadı ve umut verici de konuşmadı. Ahmet Hoca'yı Allah karşımıza çıkardı ve yaklaşık 6 saat süren bir operasyonla dayıma yeniden hayat verdi. Meslektaşım olarak kendisiyle gurur duyuyor, saygı,sevgi ve teşekkürlerimi sunuyorum. Sayın Dr.Ahmet Akgül Hoca'yı süperman olarak görüyorum.
İyi ki varsın Mr.Bypass:)
Dr.Özlem Oğul
"Ölümün Karanlığından Yaşamın Aydınlığına Giden Yol Prof. Dr. Ahmet Akgül" diyen koroner baypas yapılan hastamızın eşi
Ölümün Karanlığından Yaşamın Aydınlığına Giden Yol Prof. Dr. Ahmet Akgül
Sıcak bir temmuz gecesi kum, deniz ve güneş uzun bir tatil, yazlıkta tam bir ay. Istanbul'a dönüş ile birlikte kalplerin sıcaklığını bozan üzerimize karabasan gibi çöken o kara gece eşimin kalp krizi geçirdiği gece. Benim yıkıldığım gece... Daha çok erken, yapacak çok işimiz varken ölümün kıyısında olmak.
Yapılan anjiyo ve stent uygulaması ile keşke her şey bitseydi. Ama Hayır. "Kalbi besleyen o sol damarda da önemli daralma var. Mutlaka çözülmeli " diyen doktorun sesi hala kulaklarımda yankılanıyor.
Çözüm bekleyen hayati konu peki ne yapabilirdim? Tabi ki Ahmet Hoca gormeliydi. Çünkü tam altı yıl önce kardeşimizi hayata döndüren O' idi. Şimdi sıra büyük abideydi.
Tereddütsüz hayata dönüş ameliyatının, sihirli eller Ahmet Bey tarafından yapılması kararını vermiştik. Gönül rahatlığı ile eşimi önce Allah'a sonra da Prof. Dr. Ahmet Akgül' e teslim ettik.
Bizim için Ölümün Karanlığından Yaşamın Aydınlığına Giden Yol yine Prof. Dr. Ahmet Akgül olmuştu.
Kendisi bize giden iki canı geri verdi. Bundan daha büyük ne olabilir ki?
Ne kadar teşekkür etsem azdır. TEŞEKKÜRLER HOCAM. .
Nercivan KURT
BAYPAS AMELİYATIMI YAPTINIZ
Sayın Prof Dr Ahmet Akgül beye ve değerli ekibine beni 2 kez üst üste saatlerce uğraşarak bypass ameliyatımı gerçekleştiren sizlere sonsuz şükranlarımı, teşekkürlerimi ve dualarımı arz eder, siz ve sizler gibi değerli Türk doktorlarımızı candan kalpten tebrik eder başarılarınızın devamını yüce rabbimden sonsuz dileklerimle dilerim.
Seyfettin YAVUZ
BİRÇOK HASTANIZI HAYATA BAĞLADINIZ
Saygıdeğer , başarılı ve varlığı ile bizlere güven veren dr. sayın Ahmet Akgül. Bu satırlara başlamak çok zor şu anda yaşadığım duygu yoğunluğunu anlatmak ondan daha zor. Ancak sözün kısası; çok başarılısınız, güven veriyorsunuz, varlığınız bizler için inanılmaz güzel. Bu vatanın , bu milletin ve tabiki bizlerin size çok ihtiyacı var. Allah sizden razı olsun. Beni ve benim gibi birçok hastanızı hayata bağladınız. Ben sizi hiç unutmayacağım ve inanın çevremdeki insanlara sizin ne kadar başarılı bir doktor olduğunuzu anlatırken, ne kadar şanslı biri olduğumuda unutmuyorum. Başarılarınız daim, mesleki yaşamınızda yolunuz açık ve aydınlık olsun. Allaha emanet olun.
Saygılarımla.
Kenan Dalkıran
Yukarıdaki gazete haberinin tamamını aşağıda okuyabilirsiniz veya orijinal haberi görmek için TIKLAYABİLİRSİNİZ.
"DÖRT çocuk annesi Hatice Kara ilk kalp krizini 1999’da geçirdi. Yaşadığı yer olan Sivas’ta ve Malatya ile İstanbul’da hastane hastane dolaşmaya başladı.
Anjiyo, balon, stent uygulamaları peşi sıra geldi.
Bir türlü göğsünde hissettiği ağrılar bitmedi. Kısa yürüyüşler bile zor geliyordu. Sırt üstü yatamıyor, ancak oturarak uyuyabiliyordu. Geçtiğimiz martta geçirdiği kalp krizinden sonra yoğun bakım ünitesine alındı. Orada iki kalp krizi daha geçirdi. Hastane dolaşmaktan, anjiyolardan bıktı. “Bütün sosyal hayatım bitmişti. Evden dışarı çıkamıyordum. Her sabah ‘ölecek miyim, kalacak mıyım?’ diye düşünerek uyanıyordum. Sanki göğsümde bir kamyon oturuyordu. Evde yalnız kalamıyordum. Her anjiyo, balon, stent sonrası aynı sıkıntıları yaşıyordum. Artık anjiyo olmak istemiyordum” diye anlatıyor o günleri.
Aldığı ilaçlara rağmen balonla açılan kalp damarlarına yerleştirilen stentler her seferinde yeniden tıkanıyordu. Nihayet televizyondaki bir sağlık programında Bakırköy Sadi Konuk Araştırma ve Eğitim Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Klinik Şefi Dr. Ahmet Akgül’ü gördü. Divriği’den atlayıp İstanbul’a geldi. Dr. Akgül, Kara’yı muayene etti. Kalp damarlarındaki 10 stente rağmen ağrı ve yorgunluk şikayetleri devam ediyordu. Doç. Dr. Akgül, “Stentler konduktan sonra verilen kan sulandırıcılara karşı demek ki direnç geliştirmişti. Şeker hastalığının daetkisiyle yeniden tıkanıyordu. Ameliyata karar verdik” diyor.
LİTERATÜRDE ÖRNEĞİ YOK
Kara’nın iki bacağından alınan damarlarla, 4 kalp damarına by-pass yapıldı. Dr. Akgül, “Stentler damarlara öyle dizilmiş ki, ameliyat yapmak çok zor oldu. Kadın damarları daha ince. Buna şeker hastası olması da eklenince risk artıyordu. Stentlerden birini çıkardık çünkü damarı bağlayacak yer kalmamıştı. Diğerlerine dokunmadık, aralarında kalan boş yerlere yeni damar yollarını bağladık. Stentler böylece devre dışı kaldı. Hastamızın artık kutu kutu kan sulandırıcı ilaç içmesine gerek yok. Literatürü araştırdım, bu kadar çok anjiyo olan hastaya rastlamadım. Guinness Rekorlar Kitabı’na aday olur bence” diyor."