BACAK AŞİL TENDON YIRTIĞI
Aşil tendonu baldır kaslarının tendonlarının birleşmesinden oluşur. Yani diz arkasından ayak arka topuğuna kadar uzanan kasların, ayak topuğuna arkadan bağlayan tendondur. Yaklaşık 15 cm uzunluğundadır
Aşil tendonu 3 büyük ekeme hareket yaptırdığından çok özel bir dokudur. Diz eklemine arkaya bükülme, ayak tabanına arkaya eğilme ve ayak eklemine yana yatma işlemlerini yaptırır.
Aşil tendonu yavaş yürüme sırasında vücut ağırlığının 3-4 katı, koşma sırasında ise yaklaşık 12 katı kadar yüklenmeye maruz kalır.
Zıplama gerektiren sporlarda ise bu yüklenmeler daha da artar. Tendinoz bileşkede günlük fiziksel aktiviteler sırasında mikroskobik yırtıklar oluşurken yüklenme ortadan kalktığında tendon lifleri tekrar şekillenir. Eğer tendon %2'den fazla uzarsa biçimi bozulur ve liflerinde deformasyon başlar. Eğer bu uzama tendonun normal boyunun %4'ünü aşarsa tendonda parçalanmalar başlar ve uzama %8'i aştığında ise kopmalar oluşur.
AŞİL TENDONU NEDEN KOPAR?
Aşil tendonu kopmalarını hakkında çok değişik görüşler öne sürülmektedir. Azalmış tendon kanlanması, ileri yaş, geçirilmiş yaralanmalar, ilaçlar, aşırı yüklenme ve uygunsuz ayakkabı kullanımı ilk akla gelen nedenlerdir. Bunlardan başka yangı ve bağışıklık hastalıkları, kanda ürik asit fazlalığı, böbrek yetmezliği, tiroid hormonu yüksekliği, yüksek kan lipid düzeyi görülme sıklığı arttıran etkenlerdir.
Kendiliğinden de aşil tendonu yırtılabilir, ve bu hastaların sadece %5'inde yırtık öncesi şikayetler vardır.
Antrenmansız geçen zamandan sonra hızlıca yoğun antrenmanlara başlayan sporcularda aşil tendonu kopma riski vardır.
AŞİL TENDONU YIRTILMASINA YOL AÇAN BACAK POZİSYONU NASILDIR?
Aşil tendon yırtığı oluşma mekanizması genellikle diz DÜZ iken, ayak ön kısmı vücut ağırlığını taşırken ayak bileğinin ani beklenmeyen öne doğru burkulmasından veya yüksekten düşmelerde olduğu gibi ayak arkaya bükük iken aniden öne gelmesi şeklindedir.
NASIL TANINIR?
Aşil tendon kopması tanısında ayrıntılı hastanın öyküsü ve muayene önemlidir. İyi bir öykü ve fizik muayene ile tanı koymak kolay olsa bile aşil tendon kopmalarının %20- 25'inin ilk muayenede atlandığı görülmektedir. Bu gibi durumlardan için Ultrasonografi (USG) ve Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) gibi görüntüleme yöntemlerinden yararlanılır.
Akut tendon kopması olan hastalar olay anını sıklıkla "arkadan topuğuma taş atıldığını zannettim, bacağıma arkadan tekme yediğimi zannettim" veya
"zıplarken aniden bir kopma hissettim ağrı başladı" şeklinde tarif ederler. Fizik muayenede hastanın ağrılı BACAĞINA yük verdiğinde ayak bileğine tam olarak öne bükme yaptıramadığı, parmak üzerine kalkamadığı görülür.
Elle dokununca yırtık bölge üzerindeki alan ödemli, kızarık ve şiştir. Tendon seyir alanı elle yoklanınca yırtığın olduğu bölgede tendon devamlılığının olmadığı görülür.
Yırtığın genellikle tendonun topuğa yapışma yerinin üzerindeki 2 ila 6 cm'lik alanda olduğu akılda tutulmalıdır. Aşil tendon kopması ağrısı anidir ve DVT, Baker Kisti Yırtılması
ve Siyatik ile karışır.
DİZ ARKASINDA OLUŞAN BAKER KİSTİ VE ANİ OLARAK YIRTILMASI
Baker kisti olan hastalarda şikayetler
- Dizin hemen arkasında ağrı
- Hassasiyet
- Kitle hissi
- Bacakta şişlik
- Baldırda hassasiyet
Bu şikayetlerle sağlık merkezine başvuran hastalarda, görüntü toplar damar iltihabı olan tromboflebit veya derin ven trombozu ( DVT ) na benzediği için bazen yanlışlıkla bu tedaviler verilir.
Zaten toplumda varis şikayeti ile başvuran hastaların %2,7'sinde Baker kistine rastlanmaktadır.
Baker kisti olan hastalarda tanı yöntemleri
- Doppler Ultrason
- Emar
- Bilgisayarlı tomografi
Baker kisti tedavi edilmezse ne olur
- Etraf dokulara bası yapar
- Yırtılabilir
- Sinir hasarı
- Tromboflebit
- Derin ven trombozu " DVT "
Baker kisti tedavisi
- Kan sulandırıcıların kesilmesi
- İnflamatuar giderici
- Ağrı kesici
- Ameliyat
SİYATİK AĞRISI
Siyatik, beldeki omurgaların arasında bulunan diskin yaşlanması ile ortaya çıkan, bel ağrısı, eğer disk spinal sinir kökünü sıkıştırmışsa siyatik siniri boyunca ağrı ile birlikte olan klinik bir tablodur. Bel ağrılarının bir kısmının bel fıtığına bağlı olduğu, omurga fıtıklarının ise %90 dolaylarında bel bölgesinde olduğu bilinmektedir.
Genellikle 30-50 yaşları arasında görülmekle birlikte ergenlerde hatta çocuklarda da oluşmaktadır. Erkeklerde kadınlara göre bir miktar fazla görülür. En sık görüldüğü yerler ise L4-L5 ve L5-S1 arasındaki disklerdir.
BEL FITIĞI VE SİYATİK HASTALIĞI KİMLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜR?
YAŞ/CİNSİYET
Yaşın ilerlemesiyle birlikte diskin beslenmesi azalır, dolayısıyla doku direnci, hücre metabolizması, volümü, şekli ve yapısında değişiklikler oluşur. Diskin yaşlanan hücrelerinde travmalara karşı yenilenme, tamir özelliği azalır.
Bel fıtıkları genellikle 30-40 yaşları arasında görülür. 60 yaşından sonra görülmesi oldukça nadirdir. Erkeklerde kadınlara göre biraz daha fazla görüldüğü, neden olarak da erkeklerin daha ağır işlerde çalışması olduğu ileri sürülmektedir.
KİLO
Şişmanlık disklerin beslenmesini bozarak, oluşan hasarın iyileşmesinin geciktiği kabul edilmektedir. Şişmanlık ile birlikte olan omurga damarlardaki kireçlenme ve kalp ve damar hastalıkların diskin beslenmesini bozar.
Sonuçta orta yaşlarda vücut kitle indeksi (VKI) 25 kg/m2 üzerinde olanlarda bel fıtığı riskinin arttığını, gençlik yaşlarından itibaren fazla kilolu olanlarda disklerde harabiyetin daha da fazla olduğu bilinmektedir.
DURUŞ VE VÜCUT YAPISI
Duruş değişikliklerin omurga basıncını değiştirir.
Omurgaya en fazla yük öne eğilme pozisyonunda biner. Özellikle öne eğik iken sağa sola dönme hareketinin yapılması bel fıtığının en sık oluştuğu pozisyondur. Uzun süreli oturma, ayakta durma ve bel kaslarının zayıflığı da önemli risk faktörleridir.
DVT Hastalığı ve DERİN VEN TROMBOZU Tedavisiyle ilgili ayrıntılı bilgi için tıklayınız
DVT Hastalığının tedavisi yapılmış hastaların yorumlarını okumak için lütfen tıklayınız
Varis Hastalığı ve Varis Tedavisi ile ilgili ayrıntıları okumak için lütfen tıklayınız
Tedavi olmuş Varis ve İç Varis hastalarının yorumlarını görmek için lütfen tıklayınız
Prof. Dr. Ahmet AKGÜL'ün Özgeçmişine ulaşmak için lütfen tıklayınız
Randevu ve iletişime geçmek için lütfen tıklayınız