KALP KRİZİ SONRASI ACİL KALP AMELİYATI
Evde kalp krizi geçirdiğimde ambulans ile hastaneye kaldırıldım. Acil olarak stent takıldı ve baygındım. Bir tanıdığım vasıtasıyla sn. Ahmet Akgül’e dosyam ulaştı ve kendisi ameliyatıma girdi. Aort damarı teşhisi konulmuştu ve tedirgindim. Ahmet hoca korkulacak bir şey olmadığını koroner damarlarımın değişeceğini söyledi. Ameliyat esnasında varislerime de tedavi uyguladı. Ameliyattan 3 gün sonra günlük hayatıma döndüm. Ahmet hoca’ya ulaşmak ve onun tedavi etmesi sayesinde iyileştim. Teşekkürler hocam.
İŞİNİN EHLİ VE EN İYİSİ
ROBOT İLE KALP AMELİYATI
Yukarıdaki gazete haberinin tamamını okumak için aşağıdaki renkli yazıyı okuyun veya orijinal haberi görmek için TIKLAYINIZ.
Robotik sistemler, kalp kapakçığının değiştirilmesi ve tamiri, kalpteki deliklerin tamiri, tek damara by-pass ve kalp tümörlerinin çıkarılmasında başarılı.
Teknolojinin cerrahiye en fazla yansıdığı alan olan robotik cerrahiyle, artık kalp ameliyatları da başarıyla yapılıyor. Yıllar önce beyinden biyopsi almak için en basit haliyle ameliyathanede ilk kez kullanılan robot, bugün "uzay teknolojisinin ameliyathaneye girmiş hali" olarak tarif edilen gelişmiş durumuyla kalpte, kalp kapakçığının değiştirilmesi ve tamiri, deliklerin tamiri, by-pass, kalp tümörlerinin çıkarılmasında uygulanıyor.
KABURGALAR KESİLMİYOR
Kamu hastanelerinde ilk robotik kalp ameliyatını gerçekleştiren Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Klinik Şefi Prof. Dr. Ahmet Akgül, kalp ameliyatlarının robot kullanılarak yapılmasının, ameliyatın başarısı ve hastanın iyileşme süreci açısından önem taşıdığını vurguluyor. Robotik kalp ameliyatında, açık kalp ameliyatına kıyasla hastaya en az zararın verildiğini belirten Prof. Akgül, "Bu da hem ameliyat sonrası ortaya çıkabilecek problemleri önlüyor hem de hastanın çok daha kısa sürede günlük hayatına dönmesine yardımcı oluyor" dedi.
Prof. Dr. Akgül, "Robot kullanarak gerçekleştirdiğimiz kalp ameliyatında göğsün altından, kaburgaların arasından 2 delik açıyoruz ve kameranın girebilmesi içinde 4-5 santimlik kesi yapıyoruz. Kaburgaları kesmiyoruz. Açık kalp ameliyatında göğüs kafesi yukarıdan aşağı kesiliyor, ayrılarak iki tarafa doğru açılıyor. Açılırken o bölgedeki kemiklerin elastikiyeti yetmezse bazen bir iki kaburga kırılabiliyor. Kaburgaların kaynaması ve yaptığımız büyük kesinin kapanması zaman alıyor. Robot ameliyatında bunların hiçbirini yapmadığımız için hasta çok daha çabuk işine gücüne dönebiliyor" dedi.
Robotik cerrahi, kalp ameliyatlarının yanı sıra prostat ameliyatları, bazı obezite ameliyatları, kadın hastalıkları, kulak burun boğaz ameliyatlarının bazılarında açık cerrahiye üstünlük sağlıyor. Açık cerrahinin riskli olduğu hastalarda robot cerrahisinin tercih edildiğini belirten Prof. Dr. Akgül, "Akciğerde solunum problemi olan kişilerde, şeker hastalarında ve şişmanlarda robot hastaya verilen riski azaltıyor" diye konuştu. Robotik ameliyatların her yaşta yapılabileceğini, by-pass için damar sayısının önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Akgül, "Tek damar tıkanıklıklarını yapabiliyoruz. Ancak kalbin arka tarafına stent konulacaksa 3-4 damar da yapılabiliyor. Şu anda aort kapağına çok fazla müdahale edemiyoruz ama diğer kapaklara müdahale edilebiliyor" şeklinde konuştu.
KALBİ SU TOPLAYAN AVUKAT BU YÖNTEMLE KURTULDU
7 ayda 57 kilo veren 40 yaşındaki avukat Ferhan Saner'in kalp kapakçıkları, hızlı kilo verme yüzünden bozuldu. Acil olarak ameliyata alınan Saner'in kapakçıkları değiştirildi. Ancak kullanmak zorunda olduğu kan sulandırıcı yüzünden 3 ay sonra kalbi su topladı. Saner'in kalp zarına pencere açılarak suyun boşaltıldığı ameliyat, dünyada ilk defa robot kullanılarak Prof. Dr. Ahmet Akgül tarafından gerçekleştirildi.
ANNEMİN KALP AMELİYATI
İstanbul Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Diyaliz Teknikeri Sayın Dilek ÇOBANOĞLU'nun, mitral kalp kapağı ameliyatı geçiren annesi için bize teşekkür yazdı. Bu teşekkür benim için ayrıca anlamlı, bir cerrahın kendi hastanesinde çalışan personelinin annesinin ameliyatını yapması çok değerlidir. Yani aslında, o cerrahın nasıl ameliyat yaptığını en iyi çalıştığı hastanedeki personeller bilir.
SİHİRLİ ELLERİNİZLE SAĞLIĞIMA KAVUŞTUM
Sn Prof. Dr. Ahmet AKGÜL'e
21.09.2013 tarihinde Kastamonu'dayken kalbime bağlı 5 damarın tıkanması sonucu kalp krizi geçirdiğim yolculuğun hakkınızda aldığım bütün olumlu referanslar sonucu Bakırköy Sadi konuk Eğit Araş Hastanesinde son buldu. Hünerli elleriniz bilginiz ve üstün yaklaşımlarınız sonucunda 5.5 saatlik ameliyat sonrasında sağlığıma kavuştum ama bitmemişti 6 ay arayla iki kezde sağ ve sol olmak üzere karotis ameliyatlarıyla sihirli ellerinizle tamamen sağlığıma kavuştum minnettarım, ne kadar teşekkür etsem azdır, kalbimin her atışında Türkiye'nin bir numarası AHMET AKGÜL'ü hatırlıyorum.
Gerçekten iyi ki varsınız, öyle olmaya da devam edin.
İZZET ÖZTÜRK
YERE YANLIŞ BASMA ve KILCAL DAMAR DOLAŞIM BOZUKLUĞU
Bugün 31.12.2020. 24.11.2020 tarihinde başladığımız annemin tedavisinin sonuna geldik. İlk geldiğimizde ayaklarında ağrı ve yürüyememe şikayetlerimiz vardı, yapılan çekimlerde ana atar ve toplar damarların açık olduğu fakat kılcal damarlarda bir sıkıntı olduğu bize bildirildi. Vücuttan alınan kan ayaklarına ozonla beraber verildi ve yürüyüşlerimizde belli bir düzelme olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca ilk yapılan tedavide annemin aslında yıllardır yere yanlış bastığını da yapılan taban analizinde görmüş olduk. Bunun içinde uygun tabanlık yaptırıp artık onu kullanıyoruz. Belki de bu rahatsızların sebebi yanlış basmadan dolayı kılcal damarların normal düzenini bozup kan akışın olumsuz hale getirmişte olabilir diye düşünüyorum. Sonuçta tedavimizi yaptırdık. Bundan sonra beslenmemize dikkat eder. Düzenli yürüyüşler yaparsak bu sıkıntılarımızdan tamamı ile kurtulmuş olacağız. Bu süreçte bize yakın ilgi ve güler yüz gösteren başta hocamız Prof.Dr. Ahmet AKGÜL'e, asistan doktorlarımıza hemşirelerimize ve tüm çalışanlara teşekkür ediyorum.
ANNEMDE GUATR VARDI KALP AMELİYATI OLDU
Hocam yıllar geçsede ben ailem sizi unutmadık. Annemi ameliyat etmiştiniz. 2012 senesinde tiroid hastasıydı kalp baypas ameliyatı yaptınız. Annem çok şükür, iyi sizin başarılarınızı o günden bu yana takip ediyorum. Taktire şayan bir doktorsunuz, sizin güler yüzünüz zaten hastaya direk şifa veriyor. Hocam o günlerde aklımda kalan ilk, annemin servisteki odasına girdiğiniz gün ve gülümseyerek umut verdiğiniz gündü. Bizim için rabbim sizi bize vesile kılmiştı, o gün gözyaşimla okuduğum ayetel kürsü duası sizin anneme şifa olmanız ve başarınızdan nasiplenmemiz oldu. Size binlerce teşekkür ediyorum saygıyla her anneme baktıkca anıyorum saygılarımla hocam. Rabbim uzun sağlıklı başarılarınızın daimi bir hayat yaşamaniz dileğiyle saygılarımla
Havva Hoş
ÖNCE HASTANIN PSİKOLOJİSİ DÜZELMELİ
2016 Nisan ayında kalp krizi geçiirdim. 2 stent takıldı ve hayatıma bu şekilde devam etmem gerektiği söylemeleri moralimi ve hayatımı negatif yönde etkilemişti. Psikolojim bozulmuştu. Ağrılarım artması nedenle iyice hayata küsmüştüm. Fakat Prof. Dr. Ahmet Akgül Hocam ile tanıştıktan sonra hayatım değişti. Güleryüzü ve Pozitif yaklaşımı ile psikolojimi düzeltti. Onun varlığı beni rahatlattığı gibi hayata daha pozitif bakmamı sağladı. Hoş sohbeti hocam vazgeçilmez bir dost gibi oldu. Hocam iyiki varsınız hayatımızda. Bir ömür boyu başarılarınızın devamını diliyoruz.
Tevfik KARA
DÖRT AMELİYAT GEÇİRDİM
Ben Satılmış AYDIN. 41 yaşındayım, yurt dışında çalışmaktayım. Bugüne kadar dört ameliyat geçirdim ve böyle güzel temiz düzenli tertipli aynı zamanda doktorum Ahmet AKGÜL ve ekibine çok teşekkür ederim.
Türk hekimlerinin ne kadar değerli ve insana olan saygılarını bana tekrar gösterdikleri için ayriyeten bir defa daha teşekkür ederim.
Satılmış AYDIN
Prof. Dr. Ahmet AKGÜL'ün Analizi:
Bir hastaya yapılacak en kötü şey hastaya "sen bu hastalıkla yaşayacaksın, bunun tedavisi yok" demektir. Diğer bir kötülük de "bu hastalığın tedavisinde hep bu işlemi yaparız" demektir. Yani her hastaya aynı tedaviyi uygulamak ne kadar yanlış ise, hastaya hiçbir tedavi uygulamamak da yanlıştır. Bu nedenle sağlık çalışanları bir hastayla karşılaştıklarında yapacağı tedavi "o hastalık" için değilde "o kişideki o hastalık" için tedavi yapmalıdır. Yani aynı hastalık herkeste aynı olmayabilir, bu nedenle tedavi edilecek olan hastalık değil, hastadır. Yani her hasta kendine aittir ve özeldir. bu nedenle geliştirdiğimiz hasta odaklı yaklaşım aşağıdadır ve tedavi ettiğimiz binlerce hastanın yorumları bu site içerisinde "hasta yorumları" altında bulabilirsiniz.
HASTA MERKEZLİ YAKLAŞIM NEDİR, BİZ NE YAPIYORUZ?
Doktor ile hasta arasında olan doktor merkezli bakım ve sonucunda oluşan sorunlara karşı gelişmiş bir yaklaşımdır. Sağlık sisteminin çekirdek unsurlarından biridir.
Hastanın profili göz önünde bulundurulur ve hastayı en iyi şekilde tanıyıp ona ve ailesine karar aşamasında yardım edilir. Sağlığı için gerekli davranışlarda bulunulur. Bu yaklaşımda hekim ile hasta arasındaki iletişimin sağlıklı olması temeldir. Bu süreçte hekim veya hastanın dışarı itilmesi değil gündemin belirlediği klinik kararların verildiği süreçte hastanın da fikrinin değerli olmasıdır.
Bu yaklaşımda hekim, hastadan gelecek her türlü subjektif ve objektif tepkilerini dengeleyebilmeli, hastanın zihninde ve bedeninde ortaya çıkanları bir arada değerlendirebilmelidir.
Hasta merkezli yaklaşım, daha iyi sonuçların elde edilmesini sağlayan 8 alt boyutun bir araya gelmesiyle tanımlamabilir:
- Hastanın tercihlerine, değerlerine ve ifade ettiği ihtiyaçlarına saygı gösterilmesi
- Bilgi, eğitim, iletişim imkanların sağlanması
- Bakımın ve hizmetlerin koordinasyonunun ve entegrasyonunun sağlanması
- Duygusal destek sunulması
- Fiziksel olarak uygun ortam oluşturulması
- Ailenin ve çevrenin dahil edilmesi
- Sürekliliğin ve ulaşımın sağlanması
- Bakım ve hizmetlere erişebilirliktir.
- Gündem belirleme
- Bilgi alışverişi
- Paylaşılan karar verme
GÜNDEM BELİRLEME
Hekim; hastanın hastalığını anlaması için onun dünyasına girmesi ve karşı tarafın hastalığı nasıl algıladığını çözmesi gerekir. Hem birey hem de yakınlarının etkisi de göz önünde bulundurulmalıdır.
Günümüzde mevcut olan sistem; hastanın sorunlarını anlatmaya başlaması ve doktorun araya girmesiyle devam etmesidir. Hastanın endişeleri sorulmamaktadır. Fakat hasta merkezli yaklaşımda hastanın bu görüşmeden ne beklediğini ifade ederek ve doktorun da fikrini sunmasıyla beraber ortak gündem oluşturulması gerekir.
BİLGİ ALIŞVERİŞİ
Hastaların doktora gelmeden önce uygulanmasını bekledikleri işlemlerin gerekliliği, reçete edilen ilaçların doğru ve eksiksiz kullanımı gibi doktor hasta ilişkisini ve tedavi sürecini etkileyebilecek konular da anlaşılmış ve yapılacak hatalar da engellenmiş olur.
PAYLAŞILAN KARAR VERME
Aynı zamanda hekim, hastanın sahip olduğu duygu, düşünce, beklenti ve işlevselliği tedavi planına dahil edebilir.
HASTA MERKEZLİ YAKLAŞIMDA ENGELLER
Hasta değerlendirildikten sonra uygulanması gerekenlerle hastanın beklentileri arasında uyumsuzluk olması karşılaşılabilecek bir diğer problemdir. Bir başka problem ise hastanın doktorla paylaşmak istemediği konulardır. Hekim tarafından yapılacak olan cesaretlendirmeyle verilecek sonuç hastanın kararına bırakılır.
Sonuç olarak;
Bunun uygulama, test ve sevk ihtiyacının azalmasıyla beraber sağlık maliyetlerinin düşürülmesini sağlamasının yanı sıra hasta memnuniyet düzeyinin artmasını, bakım kalitesinin ve sağlık sonuçlarının gelişmesini, iyileşme sürecinin hızlanmasını sağlar.
Yukarıdaki gazete haberinin tamamını aşağıda okuyabilirsiniz veya orijinal haberi görmek için TIKLAYABİLİRSİNİZ.
"DÖRT çocuk annesi Hatice Kara ilk kalp krizini 1999’da geçirdi. Yaşadığı yer olan Sivas’ta ve Malatya ile İstanbul’da hastane hastane dolaşmaya başladı.
Anjiyo, balon, stent uygulamaları peşi sıra geldi.
Bir türlü göğsünde hissettiği ağrılar bitmedi. Kısa yürüyüşler bile zor geliyordu. Sırt üstü yatamıyor, ancak oturarak uyuyabiliyordu. Geçtiğimiz martta geçirdiği kalp krizinden sonra yoğun bakım ünitesine alındı. Orada iki kalp krizi daha geçirdi. Hastane dolaşmaktan, anjiyolardan bıktı. “Bütün sosyal hayatım bitmişti. Evden dışarı çıkamıyordum. Her sabah ‘ölecek miyim, kalacak mıyım?’ diye düşünerek uyanıyordum. Sanki göğsümde bir kamyon oturuyordu. Evde yalnız kalamıyordum. Her anjiyo, balon, stent sonrası aynı sıkıntıları yaşıyordum. Artık anjiyo olmak istemiyordum” diye anlatıyor o günleri.
Aldığı ilaçlara rağmen balonla açılan kalp damarlarına yerleştirilen stentler her seferinde yeniden tıkanıyordu. Nihayet televizyondaki bir sağlık programında Bakırköy Sadi Konuk Araştırma ve Eğitim Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Klinik Şefi Doç. Dr. Ahmet Akgül’ü gördü. Divriği’den atlayıp İstanbul’a geldi. Doç. Dr. Akgül, Kara’yı muayene etti. Kalp damarlarındaki 10 stente rağmen ağrı ve yorgunluk şikayetleri devam ediyordu. Doç. Dr. Akgül, “Stentler konduktan sonra verilen kan sulandırıcılara karşı demek ki direnç geliştirmişti. Şeker hastalığının daetkisiyle yeniden tıkanıyordu. Ameliyata karar verdik” diyor.
LİTERATÜRDE ÖRNEĞİ YOK
Kara’nın iki bacağından alınan damarlarla, 4 kalp damarına by-pass yapıldı. Doç. Dr. Akgül, “Stentler damarlara öyle dizilmiş ki, ameliyat yapmak çok zor oldu. Kadın damarları daha ince. Buna şeker hastası olması da eklenince risk artıyordu. Stentlerden birini çıkardık çünkü damarı bağlayacak yer kalmamıştı. Diğerlerine dokunmadık, aralarında kalan boş yerlere yeni damar yollarını bağladık. Stentler böylece devre dışı kaldı. Hastamızın artık kutu kutu kan sulandırıcı ilaç içmesine gerek yok. Literatürü araştırdım, bu kadar çok anjiyo olan hastaya rastlamadım. Guinness Rekorlar Kitabı’na aday olur bence” diyor."